10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı nedeniyle yapılan kutlamaları görünce şaşırmıyorum desem yalan olur.

Ne kadar çok şey söyleyen var öyle.

Bayramın adına dikkat çekeyim öncelikle: Çalışan Gazeteciler Bayramı!..

Yani, 212 Sayılı Basın Kanunu?na tabi gazetecilerin yılın bir günü kutlandığı ve meslek dayanışmasının gerçekleştirildiği bir bayram.

Burada hemen bir soru geliyor akıla:

-Zonguldak?ta kaç tane Çalışan Gazeteciler Bayramı?nın kurallarına uygun emek veren gazeteci var?

Sayı kimsenin tahmin edemeyeceği kadar az?

Hele ki ilçelerde!

Çalışan Gazeteciler Bayramı?nın direkt muhatabı olan gazeteci sayısının azlığının sebebi; patron konumundakilerin, sosyal güvencesiz veya 212 Sayılı Basın Kanunu?nun dışında eleman çalıştırmalarından gelmektedir.

Tüm sorunda burada saklıdır.

Patron konumundakiler sosyal güvencesiz gazeteci çalıştırırlar.

Ayrıca kendileri de, emekli olsalar bile sosyal güvence kapsamında ödemeleri gereken ?destekleme pirimi? sorumluluklarını hiç yerine getirmezler.

Bağ-Kur burada uyur!

Veya uyutulur.

Vergi numarası alan herkes patrondur.

Emekli bile olsalar, Bağ-Kur?a mutlaka ve mutlaka sosyal güvenlik destekleme primi ödeme sorumlulukları vardır.

Bugün bu kaçağı görmeyen Bağ-Kur?da bir gün bu kayıt dışını mutlaka görecek ve ?gel bakayım burada ne zamandan bu yana patronsun ve niye destekleme primi ödemedin? veya emekli değil ise de, Bağ-Kur primi ödemek zorundasın? diyecektir.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı?nda şu teşhisi açık açık koyalım ki; bu mesleğin yozlaştığını iddia edenler, öncelikle patronların kayıt dışı kaldıklarını bilirler ve bu patronların yayın organlarında Sorumlu Müdür çalıştırmayarak ve yasadışı bir şekilde bu sorumlulukları da kendileri yükümlenerek 5187 Sayılı Basın Kanununu ihlal ettiğine görüp de görmemezlikten gelirler.

Yani, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı?nı birinci planda patronlar kutlayamaz.

İkincisi de, 212 Sayılı Yasa Kapsamının dışında tutularak köle gibi çalıştırılan gazeteciler bu bayramın özünden de uzakta tutularak, bu bayramda bile vitrine çıkıp oturan patron pişkinliğinden sanıyorum usanmışlardır.

Üçüncüsü ise bir soru ile kapatmak istiyorum:

Örneğin bölgemizde; gazete patronu mu çoktur, emekçisi mi çoktur?

 

 

Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramını; tüm gazetecilerin 212 Sayılı Yasa kapsamında emek verdiği,  patronsuz günlerin de uzakta olmadığı, yaygın, bölgesel ve yerel birlikteliğin sağlanarak bütünlük içinde kutlanabileceği umuduyla kutluyorum.

 

Ayrıca, gazetelerin haber alma özgürlüğünü her platformda çiğneyip de ?basın özgürdür? gibi numaradan açıklamalarla kutlayanlara da öncelikle ?samimi? olmaları çağrısında bulunuyorum.