“Daha dün annemizin kollarında yaşarken.”
Kazık gibi olduk ve dilimizde bu şarkı.
Dilimize abone ki, devam ediyoruz:
“Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken.”
Evet daha dün milenyum yıllarına hazırlanıyorduk.
Ne hayallerimiz vardı öyle.
Sanıyorduk ki milenyum ile dünyaya sihirli bir değnek dokunacak ve her şey çok güzel olacak.
Nazım Usta’nın “Çocuklar inanın inanın çocuklar/ Güzel günler göreceğiz güneşli günler/ Motorları maviliklere süreceğiz/ Güzel günler göreceğiz güneşli günler” şarkılarını söyleyeceğiz.
İnandık ve şakayla karışık milenyumun çeyreğini yedik bitirdik.
Hoş geliyor 2025.
Hoş mu, boş mu, yoksa tarih yine tekerrür ederek kan ve gözyaşına mı boğulacak dünyamız bilemiyoruz.
Biz iyi niyetliyiz.
Hep iyi şeyler diliyoruz.
Hep de umudumuzu yitirmeden bakıyoruz geleceğe.
*
Bu duygular içinde bakmıştık 2000 li yılların Ereğli’sine.
Öyle çok hayallerimiz vardı ki!
Ereğlimiz 250 bin nüfusa hazır olacak, Delihakkı bölgesine içinde havaalanı da olan yeni yerleşim alanları kurulacak. Karadeniz Ekonomik İşbirliği çerçevesinde tüm Karadeniz ülkeleri Ereğli’den dünyaya açılacak falan filan.
“Daha dün annemizin kollarında” düşünürken böyleydi.
Ya şimdi?
Ne var ne yok?
Keyifleri iyi mi?
Teker dönüyor ve çorba pişiyor mu?
*
Hadi gelin 2024’ü yollarken gelin sizlerle birlikte:
Yılın siyasetçisini,
Yılın kamu yöneticisini,
Yılın belediye başkanını,
Yılın esnafını,
Yılın sporcusunu,
Yılın müzik insanını,
Yılın öğretmenini,
Yılın meslek odasını,
Yılın vizyon sahibi kişisini,
Yılın öğrencisini,
Yılın sendikasını,
Yılın sivil toplum örgütünü
Ve diğerlerini seçelim mi?
Ne geçiyor aklınızdan.
Haydi bu listeyi siz doldurun.
Merak ediyorum kaç isim yazabildiniz?
Ya da hiç mi yazamadınız?
*
“Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz güneşli günler,”
Umudu kaybetmek yok!
Bir gün o listedeki soruların tümünü doldurmak dileğiyle karşılayalım yeni yılımızı.