Atatürk Kültür Merkezi atıl durumda.
Abdi İpekçi Sanat Galerisi de; 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, sadece  bu olayı anlatan fotoğrafların  yer aldığı salon olarak kaldı.
Yani, Kdz. Ereğli’de bir kültür salonu yok.
Var olmasına var da, mal sahibi Erdemir.
Konu Erdemir olunca, akan sular bular duruyor ve don oluyor.
Buz yani.
Öyle bir buz ki, Erdemir sanki bir başka ilçe veya ülkeye bağlı.
Erdemir ile kent arasında sıcak bir ilişki yok.
Hatta öylesine yok ki, stadı bile belediyeye kirayla veriyor.
Bir adım ötesi ise çalışanlarının çoluk çocuğunun spor yapabilmesini de sağlayıp sevdirecek kulübün bile kapısına kilit vuruldu.
Erdemir sadece kârı düşünen bir kurum olarak Ereğli’den koptukça koptu.
Yazık.
Oysa Erdemir gibi bir dünya markası ve şirketi olan bir kurum, varlığını sürdürdüğü kent ile bütünleşebilmiş olsa…
Neler olmaz.
Nelere neler.
 
Erdemir’in taşeron işçilerine bile bir kutu lokumu esirgediği günümüzde, Ereğli sosyal etkinlikler konusunda büyük  sıkıntılar yaşıyor.
Salon yok salon.
Koskoca Ereğli’nin bu konudaki gereksinimini büyük oranda Gülüç karşılıyor.
Gülüç’te ne mi var?
Eski belediye başkanının  asarım-keserim döneminde, Türk Metal Sendikası’nın otelini Gülüç’e inşa etmesi var.
Şimdi tüm etkinlikler Ereğli’nin bir beldesinde.
Düğünlerde nikahı kıyan Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş.
Ereğli’nin belediye başkanı ilçenin en büyük salonunda nikah kıyamadığı için anılardaki fotoğraflarda bile yer alamıyor.
Kavganın sonu hep böyle olur zaten.
Bedelini toplum öder.
 
Aslında her şeyin bir çözümü var da, Erdemir kapısını aşabilmek mümkün değil.
Aşanlar vardır elbette.
Ne için gidilir bilinmez.
İnşallah işe adam koymak için açılmıyordur o çelik kapılar.
İnşallah toplum için gidiliyordur.
Ama…
Toplum burada, herşey eskisinden kötü ise o çelik kapıların ardında dönenleri “kişisel değil” de diyemiyor insan.
Fazla karıştırmadan, kahveyi sade içip sonuca gelelim mi?
Geldik!
Erdemir kültür merkezi belediyeye devir edilse olmaz mı?
Olamaz mı?
Belediye de bu salonu günün her saatinde kültür ve sanat hizmetleri başta olmak üzere sosyal etkinliklere tahsis etse?
Nasıl olur? 
Salon gereksinimi (geçici de olsa)büyük oranda çözülmez mi?
Olur olur da!
“Da” işte!