Kimi haber ve yorumların içinden “olumsuzluk yaratmak” adına cımbızla çıkarılan bazı ifadeler biliniyor ki çarpık amaçlı olarak kullanılıyor.

 

Ama; öyle konuşmalar veya açıklamalar var ki işte bu sözlerin arasından çıkarılan birkaç cümle kimi zaman sayfalarca dile getirilen ifadeleri özetliyor.

 

Biliyorsunuz ki Kdz. Ereğli’de bir dram yaşanıyor.

 

Ve bu drama rağmen, olayın içinde ezilen ve olmak ya da olmamak noktasında bırakılanlar dertlerini ve acılarını her şeye rağmen dile getirirken bile saygıyı elden bırakmıyor.

 

İşte bunlardan birileridir Bozhane’de ekmek tekneleri mühürlenen balık lokantalarının sahipleri.

 

Mühürlenen işyerlerinin geleceği belirsiz.

 

Ne yapacaklarını bilmiyorlar.

 

Ve gözyaşlarını içlerine akıtırken, basının karşısına çıkıp “ne olacak bizim halimiz” derken bile kimseyi incitmemeye özellikle önem gösteriyorlar.

 

Biz de izliyoruz bu balık lokantalarının sahiplerini.

 

Siz de!

 

**

 

Kdz. Ereğli’nin sosyal yaşamına vurulan bu darbe sanki dipsiz bir kuyuya atılan taş gibi sessizlik getirdi.

 

Suskunluk var.

 

Bu suskunlukta belki de ülke olarak yaşadığımız korku imparatorluğunun etkisi de olabilir.

 

Veya yerel düzeyde bir korku salgısı etkiledi insanları.

 

Gölge oyunu mu oynanıyor ne?

 

Yüzlerce insanın aş ve iş yitirdiği Bozhane’den silik bir ses geldi nihayet.

 

Bu ses ağlamaklı.

 

Acılı.

 

“Canım yanıyor, acım büyük” diyecek ama kimseyi kırmak istemeden hazırlanan metni okurken, duygu yağmurunu kontrol edemiyor Mustafa Tammis isimli lokanta sahibi.

 

O an şu satırlarda yaşanıyor:

 

“İş yerlerimizde çalışan yaklaşık 200–250 kişilik bir ailenin de göz önünde bulundurulmasını belirtmek isteriz. Sayın Zonguldak Valimizin bir sözü var, “ Bir işletmeci 3 -5 kişiye ekmek verebiliyorsa bu insanlar Allah katında Cennete gitmiş kadar sevaba girerler” demişti. Bizde her işletme sahibi olarak 30–40 kişiye iş imkânı vererek aileleri ile birlikte yaklaşık 200–250 kişinin ekmek yemesine sebep olmuştuk.

Bugün sadece balık satış dükkânlarımızda bir veya iki kişiye ekmek verebilmekteyiz ve geri kalan kişiler ise, günümüzde işsizlik ve yoksulluk ile boğuşmaktadır.”

 

İşte bu sözü cımbızladım o 2 sayfalık açıklamadan.

 

Uzun sözün kısası bu!..

 

Anlayana elbette.

 

Anlayanlara da