Gezi sırasında herkesin çok yakın bildiği gibi turizm can çekişiyor.
Turizmde her yer karanlık (!) Turizme bağlı ekonomi dip yaparken, bu boşluğu az da olsa dolduran yerli turiste verilen hizmetin ise yerlerde sürünmesi çok acı. Düşerken bile kazık atma alışkanlığımız genetik mi bizim?
Gezinin son gününde Düden Şelalesinden gelirken seraların arasında gördüğüm ilginç bir tabela “oha!” dedirtti.
Tabelada “Akıllı domates” yazılordu.
Evet evet aynen öyle.
Domatesin de akıllısı çıkmış.
Akıllı ev ve akıllı telefondan sonra şimdi “akıllılık” domatese de bulaştı desenize.
Ev, telefon ve domates de akıllı olduğuna göre, ya biz neciyiz?
Aklımızı da mı kaptırdık?
İnşallah-maşallah bir gün akıllı insan da çıkar.
İşte o zaman; dünyamızdaki tüm savaşlar sona erer artık.
Dil, din, ırk sömürüsü ortadan kalkar.
Ezenler ve ezilenler diye bir kavram yok olur.
Özgürsüzlük şikayeti ortadan kalkar.
Para olmaz.
Sınırlar bulunmaz.
Eşitlik sevdaları ile söylenir türküler.
Ve insanlık rahat eder.
Acil akıllı insan aranıyor!
Bildiğiniz gibi turizm bölgesinde tüm plajlar halka açık olup çevresinde, duvar, çit, tel örgü diye bir utanç duvarı da bulunmaz.
Ücretlendirme dediğimiz tarife ise sadece şemsiye ile şenzlogda uygulanır.
Turizmin en önemli il-ilçe-beldelerinin merkezlerindeki plajlar bile beleştir,
Çünkü Kıyı Kanunu geçerlidir.
Peki ya Ereğli’de neden geçerli değil?
Burada dağ kanunları mı geçiyor?
Belediye başkanı olsam; belediyenin plaj tesislerinden başlayarak “kişilere özel” kamp da dahil olmak üzere, Erdemir’in tahsisi sona eren plaj tesislerinin duvarları yıkar atarım.
Ereğli Türkiye’nin bir ilçesi değil mi?
Neden Kıyı Kanunu sümen altı edilir?
Ve toplum duvarların ötesine atılır?
Bakınız Ereğli-Alaplı arasındaki sahil yönünde hiç reklam tabelası yoktur. Bu tabelaların kaldırılmasında çorbada tuzu olan Önder Gazetesi’dir. Merhum İbrahim Aydeniz “Çok çirkin bir görüntü bu işin üzerine gidiniz” dedi ve gazete olarak gündeme getirdiğimiz bu konuyu, söz dinlediği ve topluma yararlı olduğu dönemde eski belediye başkanı meclise getirdi ve karar çıkarttı. Sonrasında yol güzergahının denize bakan yakasındaki tüm tabelalar kesilerek kaldırıldı. Ortaya çıkan bu güzelliği bozan tek şey o plajlar kampın duvarlarıdır.
Duvarlara hayır!
Ülkenin gündemi çok yoğun.
Öncelikle “yeniden merhaba” diyerek, şöyle bir işbaşı yapalım bakalım.