Sözüm ona bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı öyle mi?
Hey Türkiye hey!
Ortada 19 Mayıs mı kaldı?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işgal altındaki Türkiye’yi kurtarmak için Samsun’a ayak basarak yaktığı özgürlük ışığının adı bile kalmadı ki. 

 

Bayramlar çoktan stop!
Anmalar da kutlamalar da stop.
Özgür Türkiye’yi her yönüyle işgal altına almaya çalışan bir  zihniyet adım adım ilerlerken, “dur!” demesi gerekenler aymazlıkta.
Hayır hayır pardon… Aymazlıkta değil, ihanet içinde.
O ihanet “koltuk” sevdası.
O ihanet “bana dokunmayan yılan” sevdası.

 

Bugün  19 Mayıs ha!
Hangi 19 mayıs?
Soma ölümle yıkanıyor.
Hem öyle bir ölüm ki kapkara.
Kömürlü kara.
19 Mayıs ise tam kara.

 

“Kurtuluş Savaşı”ymış.
“Mustafa Kemal”miş.
“Ulusal kahramanlar”mış.
“Özgürlük”müş.
“Duruş”muş.
Kimin umurunda?
Umurunda olmayanların sayısındaki patlama hız kesmeden devam ederken, başka ülkelerde yaşanan trajedilere salya sümük ağlayanlar Türk insanının acısına bırakın iki damla gözyaşı dökmeyi saygı  bile göstermiyor !
Döverim ha!
Söverim ha!
Dağıtırım ha!
“Ananı da al git lan!”

 

Bugün 19 mayıs.
Bugün çok acı.
Bugün boğum boğum oldu çıkmazlığın durakları.
O yok, bu şok, şu yok…
Aslında kimse yok.
Özü bu, gerçek bu, görmek gerek artık kimsenin olmadığını.
Görmek ve kabul etmek gerek…

 

Biliyorum ki çok içten ve yürek dolusu “hayır” demeye hazır milyonlar var.
Var olmasına var da, öne geçmesi gerekenlerin önü de önü tıkayanlar tarafından kesiliyor.
Gitmiyorlar.
O yaşlı bedenleri ve beyinleri ile bireysel tatmin ve gelecekleri koruma adına ülkenin geleceğini karartmaya devam ediyorlar.
Bir tek hareket yok.
“Hadi gelin halkın içine dönelim” diyeni var mı?
Hatta, “öne geçsin gençler ve kadınlar” diye geri çekilenini gören duyan var mı?
Zaten sorun bu değil mi?

 

Bugün 19 mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı.
Bugün her yer Soma.
Bugün her yer ölüm.
Bugün her yer acı mı acı…
Ama….
Bu karanlığı yırtacak umut yok.
Ah o umut bir ışısa.
Bir doğumunu gerçekleştirse.
Güneşe akın olacak akın.
O akın 19 Mayıs’ın özgürlük yolunun ışığında meşaleye dönüşecek de…
De işte de….
De si bu kadar…