Türkiye'de devleti dolandırmayan öteki dünyaya borçlu mu gider?

Herhalde.

Öyle ya nereyi kaldırsanız, devletin hortumlandığı çıkıyor ortaya.

Firma aç, vergilerini ödeme, sigortaları ödeme, diğer yasal yükümlülüklerini yerine getirme, bankaları çarp-çurp ve sonra firmayı batırınca, git yenisini kur ve işine devam et.

Bunun adı nedir?

Elbette ki hırsızlık.

Ötesi falan filan yok bu işin.

Resmen ve açıkça hırsızlık.

Devletten çal.

Bankadan çal.

Emekçinin hakkını çal.

Çaloğlu çal.

 

İşte son örnek:

'156 paravan şirket üzerinden sigortalı gösterilen 7 bin kişinin devletten sağlık yardımı aldığı, birçoğunun da emekli olduğu tespit edildi.'

Buyurunuz beyler bayanlar.

Paravan şirket ile devleti dolandır.

Çalışanlarının bazılarını emekli de ettir.

Beleş maaş da aldır.

Oh ne ala memleket!

Bunun adı ne?

Bu da hırsızlık...

Örnek doğru olmayabilir belki ama, karnı aç olduğu için fırından ekmek çalan bu modern hırsızlardan daha masum.

Öyle değil mi?

 

Şimdi son olaydan sonra SSK müfettişleri alarma geçmişler ve 70 Milyon TL'lik dolandırıcılığı çözmeye çalışıyorlarmış.

İyi çalışsınlar.

İnşallah çözerler.

Çözmek yetmez, bu işi yapanlardan ayrımsız hesap da sorarlar.

 

Ama işin farklı bir boyutu var.

SSK kayıt altındakilere delikanlı.

Kayıt altında isen yandın.

Aynen vergi daireleri ve belediyeler gibi.

Kayıt altındakileri öttürmeyi meziyet sanan bir zihniyet var ülkede.

Hatta, Kayıt dışı istihdamla mücadele ile ilgili çıkarılan yasaları ve yönetmelikleri bile hiçe sayıyorlar.

Ne varsa kayıt altında var diyerek, saldırıyorlar kayıt altına.

Ya kayıt dışı?

Kayıt dışına dokunulmaz.

Vali dokunmaz.

Kaymakam dokunmaz.

Belediye başkanı dokunmaz.

Emniyet Müdürü dokunmaz.

Savcı dokunmaz.

Yani kimse dokunmaz.

Ama keyfi gelen kayıt altındakini bir güzel becerir.

Nasıl fantezi ama?

 

Bu ülkede ne zaman ki, kayıtdışı ile mücadele başlar, işte o zaman bu ülkede eşitlikten söz  edilebilir.

Çünkü:

Ticareti etik dışı kurallar çerçevesinde yapan,

Devleti dolandıran,

SSK ve vergi kurallarına uymayan ve uyması için de hiçbir yaptırım ile karşılaşmayan,

Kayıt altında olmamanın nimetlerinden yararlanan,

Devletin ilgili birimlerinin gözlerinin önündeki bu kayıt dışılığın saltanatını sürmeye devam eden,

Kimi zaman protokollerde boy gösteren,

Mesleki itibarın ayaklar altına düşmesine sebep olan,

Yozlaşmanın adresi olmaya devam eden,

Tüm bu unsurlarla mücadele edilmediği sürece, (açıkça söylüyorum ki) devleti yönetenlerin delikanlılıkları ancak kayıt altındakilere söküyor demektir.

Hepsi korkuyor kayıt dışından.

Korktukları için böyle ya bu işler.

Hırsızlar bu nedenle devletin sırtında asalak olarak yaşayıp besleniyorlar.

Ve her yerdeler.

Bizim mesleği bile  b… ettiler ya…!

Bu ülkede korkak yöneticiler ve denetmenler olduğu sürece daha çok yerlerimiz çürür/çürütülür...