“Belediye başkanı ben olsam, hangi “HALKÇI” ve iz bırakan hizmetler yaparım?” sorusuna yanıt aramaya devam ediyoruz.
HER ALANDA KATILIMCILIK
*Katılımcılık halkına saygı duyan her yöneticinin bayrağıdır/bayrağı da olmalıdır. Başarıya giden yolun en önemli ilk iki ilkesi saydamlık ve katılımcılıktır çünkü.
Şimdi diyelim ki seçimlere 7 siyasal parti katıldı. Ve her başkan adayının meclis listesinde 31’er hemşehrimiz vardı. Seçim bitti de belediye meclisine aday olanların işi bitmiş mi olacak? Hayır !
İşte katılımcılık burada.
İşte paylaşım bu noktada.
Nasıl mı?
Katılımcılık dedik ya; işte size somut bir örnek.
CUMHURİYET HALK MECLİSLERİ KURULACAK
*Demokrasiye inanan ve demokratik teammülleri yaşam biçimi yapanlar ile yapmayanlar arasındaki en büyük fark belediye seçimlerinde meclis listeleri hazırlanırken ortaya çıkar. “Benim Belediye meclis üyem” değim, “Örgütümün meclis üyesi” anlayışıdır asıl olan. Bu nedenle hem de ön seçimli bir sistemle oluşacak belediye meclisleri, “BELEDİYE BAŞKANININ MÜRİDİ” olmaz. Örgütünün emrinde olacak bir meclis üyesi, “PARMAĞINI KALDIR VE İNDİR” yapmayacağından, kamu kaynakları da doğru ve yerinde kullanılır. Ben bir tek belediye meclisinin kontenjanında inisiyatif kullanırım. Çünkü o ekip siyasetin içinde yer almamış olacağından ve de seçim kazanıldığında meclis üyesi sıfatını hak edeceğinden dolayı, kontenjan üyeliğinin belirlenmesinde “Burada bana fırsat verir misiniz?” diye de örgüte sorarım. Örgüt ne derse o!
*Belediye başkan adayları ile birlikte seçilen seçilmeyen ama listelerde yer almış tüm belediye meclis adaylarını her altı ayda bir araya getirecek “KARADENİZ EREĞLİ CUMHURİYET HALK MECLİSİNİ” kurarım. Bu meclis öyle bir meclis olacak ki, seçim öncesindeki siyasal kimliklerini bir araya bırakmayı başarmış ve “EREĞLİ SEVDASINDA” buluşmuş bir meclis olarak işlev görecek.
Böyle bir adım bırakın bölgeyi Türkiye’de ses getirir ses. Tüm dikkatler bir anda Kdz. Ereğli’ye döner.
Çünkü bu bir halk devrimidir.
“Nasıl başardınız?” sorusuna yanıt aranır.
Bu çok ayrı gurur olacaktır.
Farklılıktır.
Böylesi bir oluşumda Kdz. Ereğli’de barış türküleri öyle can bulur ki, omuz omuza olmanın erdemi de yürek yüreğe paylaşılır.
İşte size katılımcılık.
İşte size “ben yaptım oldu” değil, “biz yaptık oldu” yolu.
Sakın ola ki demeyin “olmaz olmaz” diye.
Olur olur.
Hatta şarkısı var; “Olur olur bal gibi olur” diye.
Oldururuz.
AÇIK GÜNDEM BİRLİKTE OLUŞTURULACAK
*KARADENİZ EREĞLİ CUMHURİYET HALK MECLİSİ’ni nasıl çalışacak derseniz konuyu açayım.
Belediye ve belediye meclis adaylarının da çağrılmasıyla oluşacak bu meclise, ayrıca toplumsal kimliği olan sivil toplum örgütleri (yöresel dernekler hariç) ile Kent Konseyini oluşturan birimlerde davet edilecek. Seçilen, seçilemeyen ve STK’larla birlikte yaklaşık 400 kişiden (yaklaşık) oluşmasını beklediğim CUMHURİYET HALK MECLİSİ’nin gündemini her toplantının günler öncesinde tüm davetlilere gönderirim. Bu gündemin birinci maddesi “Siz belediye başkanı veya meclis üyesi olsanız öncelikle yapacağınız işleri sıralar mısınız?” sorusuna yanıt aramak olacaktır. Bu toplantılara ilgi sağlayacak tedbirleri, katılımcıların öneri ve görüşleri çerçevesinde oluştururum. Halk meclisinin tüm toplantılarını kayıt altına aldırıp, bizden sonraki kuşaklara da KARADENİZ EREĞLİ DE HALK MECLİSİNİN KURULUŞU VE İŞLEYİŞİ ile ilgili kayıtlar bırakılmasını sağlarım. Sonraki toplantının gündemini de birlikte belirleyerek, her katılımcının hazırlıklı gelmesine fırsat verilebilir.
HER SEÇİM DEMOKRATİK
*Kent Meclisine de burada ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kent Meclisinin tüm organ seçimlerini gizli saklı ilişkilerle oluşturmam, oluşmasına izin vermem. Demokrasinin tüm harflerinin uygulandığı seçimlerle oluşmasını ve konseyin kağıt üstünde kalan bir organ olmaktan çıkarılmasını sağlamanın ardından, konseyin meclis toplantılarına katılıp ve söz haklarını kullanmasına fırsat veririm.
MORALLERİ DİRİLTECEĞİZ
Katılımcılık konusunda en önemli bir örnek de şu olacaktır:
*Doğal olarak oy kullanma hakkı bulunan 31 kişiden oluşacak belediye meclis toplantılarından önce tüm meclis üyelerini bir araya getirip birlikte ortak konularda işbirliği sağlamayı gelenekselleştiririm. Resmi toplantı öncesinde olası kırgınlık ve gerginliklerin bu toplantılarda izale edilmesini sağlayıp, meclis toplantılarında topluma karşı hoşgörü ve saygıdan uzak fotoğraf karelerinin verilmemesine gayret gösteririm. Belediye meclisinin toplantılarını hır gürün yaşanmadığı bir ortamda gerçekleştirilir ve hizmet üretmeye inanmış meclis üyelerinin kol kola oluşuyla Karadeniz Ereğli’nin yitirdiği o moralini yeniden tesis etmeye çaba gösteririm. Belediye Meclis toplantılarına, meclis üyelerinden habersiz bir tek ek gündem maddesi de getirmem. Getirilmek zorunda ise de bunu meclis üyelerine açık açık anlatırım. Zaten o güven ve saygı oluştuktan sonra, Ereğli halkına hizmet vermek üzere seçimlerde aday olmuş ve seçilen bir tane meclis üyesinin bile küçük siyasi çıkarların girdabına düşeceğine de inanmam ki.
SÖZ VE KARARDA SİZ
*Saydamlık ile ikiz kardeş kadar önemli bulduğum katılımcılığa bir başka açıdan baktığımda şunu görüyorum. Bir konu meclisten, kent konseyinden, halk meclisinden ve halktan saklanmadığında ve daha ötesinde “bu konudaki sizin görüşürüz nedir?” diye sorduğunuzda, toplumun olumlu ya da olumsuz görüşünü öğrenmiş olursunuz. Bu yöntemle alacağınız karar yada kararlar da, toplumun büyük kesimi tarafından kabul edildiği için belediye başkan ve yönetiminin başı hiç ağrımaz. Çünkü, toplum konuyu öğrenmiş, bilgi sahibi olmuş ve kararda ve kararlarda söz sahibi olmuştur÷
HER ALANDA PAYLAŞIM
*Bilinir ki; katılımcılık ve saydamlıktan uzak yönetimler, hangi siyasi düşünceyi savunmuş olur ise olsunlar, HALKÇI değillerdir. Konuyla ilgili yeri geldiği için taşı gediğine oturmak gerekiyor ise kirli ilişkilere açık ve meyillidirler. Açık toplumun olmanın ana ilkeleri bu nedenle öncelikle SAYDAMLIK ve KATILIMCILIKTIR.
Belediyede halkın tümünün de katılımını sağlayacak ve her yılın birinci, ikinci, üçüncüsü ve özel ödülünü belirleyecek “ÖNERİ SERVİSİ” kurarım. Bir kentin daha iyi yönetilmesi veya herhangi bir konuda tasarruf yaptıracağı gibi kazançta sağlayacak öneriler konusunda kent halkını yarıştırırım.
Sonraki yazı: Kdz. Ereğli Bir Cumhuriyet Kentidir.
BİR KİŞİNİN ALDIĞI EĞİTİM, ONUN SERMAYESİDİR.
Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın. Ülke için gerçek amaç ne ise, onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, fakat sen bunlara karşı direneceksin. Önüne sonsuz engellerde yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak, bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derlerse... Bunu söyleyenlere gülüp geçeceksin.
M. KEMAL ATATÜRK