SAYIN BAŞBAKAN’IM…
Eyüp BEKTAŞ
Duydum ki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda Zonguldak’ımıza gelecekmişsiniz!
Ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz.
Böyle bir günde Emeğin Başkenti’ni onurlandırmanızın kıymeti harbiyesinin bilincindeki bir vatandaş olarak, daha bugünden “hoş geliyorsunuz, safalar getiriyorsunuz” demek istiyorum.
Ben bir vatandaşım siz de bir başbakan.
Başbakan ile vatandaşın arasına kimse giremez.
Bu görüşüm ve değerlendirmemle, araya girecek münafıklara kulak asmamanızı dileyerek, “vatandaşlık taleplerimden” sadece bir tanesini bu kanalla size iletmek istiyorum.
Sayın Başbakan’ım Ahmet Davutoğlu.
Partinizin milletvekili ve bölgemiz çocuğu Prof. Dr. Ercan Candan ile 30 Mart 2014’de tarihte görülmemiş geniş bir kamuoyu uzlaşması ile size sunulan Belediye Başkanlığının çiçeği burnundaki Başkanı Op. Dr. Hüseyin Uysal sizinle daha önce görüştüler.
Görüşmeyi biliyoruz çünkü belediyemizden de haber servisi yaparak fotoğraflarla bu görüşmeyi resmen duyurdular.
Ne kadar hoş bir fotoğraf halen daha saklıyorum.
Bu fotoğraf iyi gözle bakıldığında görüldüğü gibi, siz, milletvekili ve belediye başkanı’mız gülümsüyordunuz.
Müthiş hoş bir görüntü.
Sonuçta; Başbakan’ımız, bölge milletvekiliniz ve belediye başkanınız Ereğli’miz ile ilgili konuda işbirliği yaparak harekete geçmişler ve sonuç noktasında buluşmuşlar.
O görüşmeden sonra dediler ki bize “Başbakan’ımıza dosya verdik ve Kdz. Ereğli’deki eski devlet hastanesi binaları ve arazisinin Bülent Ecevit Üniversitesi’ne devir edilip kampüs olmasını istedik.”
Kanatlanmadan uçtuk inanın ilçe halkı olarak.
Kalemler başka yazdı, sözler latifelerle süslendi.
Derken….
Beklemeye girdik sizden gelecek müjdeli haber için…
Ama ilk acı ve şok haber size Kdz. Ereğli Belediyesi’nin partinize kazandırılması için yaşamını ortaya koyan milletvekiliniz Ercan Candan’ın yeni seçimlerden aday gösterilmemesi oldu.
Sayın Başbakanım aramızda kalsın ama, Ereğli bu olay ile bir sarsıldı bir sarsıldı ki durumun vehametini anlatacak söz bulamam.
Sizi yanlış yönlendiler sanırım başbakanım.
Neyse… Bu konu sizin sorununuz, dışarıdan mikser olmak istemem.
Tekrar konumuza dönersek Sayın Başbakan’ım, Ereğli halkı demoralize durumda iken Partinizin Genel Başkan Yardımcılarından Sayın Hüseyin Çelik Bey geldi Ereğli’ye.
Yine sevindik.
Çünkü biliyoruz ki, özellikle de seçim dönemlerinde Ereğli’ye gelen her iktidar temsilcisinin sepeti hizmetle doludur.
O umutla açıklamasını bekledik Hüseyin Bey’in ve konuştu.
Dedi ki, “Ben Maliye Bakanı’mız ile telefonla görüştüm, eski devlet hastanesi binaları ve arazi üniversiteye kampüs olarak devir ediliyor.”
Herkes sevindi.
Alkış üstüne alkış.
Özür dilerim ama her yerde çıkıp biter ya tek ayrık otu; işte o da ben.
Ben alkışlamadım Sayın Başbakan’ım.
Sakın ola ki bana kızmayın.
“Niye?” diyorsunuz biliyorum ama maruzatımı açıklayabilir miyim?
Sayın Başbakanım siz büyük bir yönetensiniz ve bilirsiniz ki, böyle telefonla yaptık ettik gibi sözlere güvenilmez.
Biliyorum “doğru” dediğinizi.
Ben de inanmadım ve halen daha özür dilerim ama inanmıyorum.
Devlet işinde resmiyet olur ve bu resmiyetin fotoğrafı da imzadır.
Doğru mu? Bak hemen nasıl da doğruladınız.
Şu münafıklar yok mu şu münafıklar. Nasıl kıskandılar hemen sizin “doğru” sözünüzü.
Yine “neyse” diyerek devam edeyim.
Ben bunu yazdım (1) Sayın Başbakan’ım. Ne yapabilirim ki başka. Elimiz kalem tutuyor şu anda. Saygılı bir şekilde vatandaşlık görevimi yerine getirme çerçevesinde görüşlerimi dile getiriyorum.
Beni binlerden biri sayıp kabul ederseniz Sayın Başbakan’ım, işte 19 Mayıs günü ilimize gelip konuşup 7 Haziran seçimlerinde madenci kentinin size oy vermesini isterken sanırım bu konuyu da “müjde” olarak vereceksiniz ya, hah bu konuda bir talebim ve isteğim olacak sizden.
Ne olur dikkate alınız bu kulunuzu da.
Şudur isteğim; Zonguldak’a gelirken Maliye Bakanı’mızı veya Milli Emlak Genel Müdürü’nü de yanınızda getirin lütfen.
Ereğli eski devlet hastanesi binası ve arazilerinin Bülent Ecevit Üniversitesi devriyle ilgili hazırlattığınız protokolü de getirerek, miting meydanında Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mahmut Özer ile birlikte imzalar mısınız?
Olur mu?
Yapın bize bu iyiliği.
Seçimler gelir geçer ama imzalar kalır.
İmzasız hiç söz olur mu?
Değil mi ama?
Eğer ki, bu imzayı atıp konuyu resmileştirirseniz inanın en çok sevinenler de sizin partilileriniz olur.
Biliyorum ki onlar da ikircikli bu durumdan.
Çaktırmadıklarına bakmayın siz “Ya olmazsa?” korkusunu yaşıyorlar.
Biliyorlar ki, telefonlu müjde sigara paketlerine not alınan seçim vaadidir.
Sayın Başbakan’ım görüşlerimi bir vatandaş isteği olarak sizlere iletme sorumluluğumu yerine getirmenin gönül rahatlığı için deyim.
Biliyor ve inanıyorum ki; Eşsiz Önder Mustafa Kemal Atatürk, nasıl ki 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkıp işgal edilmiş bir ülkede özgürlük meşalesini yakıp tutuşturarak bizi esaretten kurtarmış ve bu özel günü gençliğimize emanet etmiş ise ben de sizin; bu 19 Mayıs’taki Zonguldak çıkartmanızın Kdz. Ereğli’nin bozulan sosyo-ekonomik yapısının düzelmesi yolunda umudun ilk adımı olacağınıza inanmak istiyorum.
Saygılarımla.
1- www.ereglionder.com.tr/cirak-cikmayalim-makale,5187.html
Yorumlar