Türkiye Taşkömürü Kurumu’na işçi alınacak.

Ne için?

Seçim için.

Cumhur ittifakı 2 bin dedi, Millet ittifakı da 5 bin.

Ne kadar kolay rakamlarla oynamak.

2 bin ve 5 bin.

Peki gerçek mi?

?

**

Oysa; Türkiye Taşkömürü Kurumu başta olmak üzere, tüm kamu kurumlarını iktidarın arpalığı olmaktan  çıkarmak gerekmez mi?

Doğrusu bu değil mi?

Ulusal servet karaelmasın üretimini günün koşullarına uygun üretirken, üretim maliyetini ekonomik gelişmeler çerçevesinde düşürecek adımların atılması kamu kaynaklarının doğru kullanılması değil midir?

TTK’nın zarardan kurtulması ve üretim çapı ve kapasitesini başka sektörleri de içine alan yeni bir yapının kurulmasını öneren, tartışan ve seçim öncesi bu konuda somut adım atması gerekenler, alınacak işçi sayısının rakamlarını bol keseden savurarak göz boyuyorlar.

Böyle olmamalı.

TTK ve tam kamu kurumlarının öncelikle siyasetin dışına çıkaracak düzenleme/düzenlemeler mutlaka gündeme getirilmeli.

Bunun için somut belge ve bilgi de var.

Prof. Dr. Mümtaz Soysal, DSP milletvekili iken TMBB Başkanlığına TTK A.Ş’nin kurulması için bir kanun teklifi verdi.

Alın okuyun!

Bu teklifin özü; özerkleştirme.

Yani, siyasetin dışına çıkma.

Kurumun özerk yapısı ile demir çelik fabrikası bile kurma hakkı da vardı.

Kurumu rehabilite edecek önlemlerin sıralandığı bu kanun teklifinden gerçekten de bihaber ise bu siyasetçiler, yazık!

Bu ne demektir?

Hangi iktidar işbaşında olur ise olsun, kamu kurumları ve kaynakları siyasetin emrinde olmaya devam edecektir.

Al birini vur ötekine.

Bu ülkede, neden kimse özerkleştirmeden söz etmez?

Neden kamu kaynaklarının verimli kullanılması için çözüm üretmez?

Neden onca meslek odası siyasetin kamu kaynaklarını istediği gibi kullanmasının yanlış olduğunu vurgulamaz ve konuyla ilgili iktidar ve muhalefete çözüm önerileri sunmaz?

TTK’ya işçi alınmalıdır.

TTK’ya işçi alınırken, öncelikle özerk bir yapıya kavuşturulması sağlanarak, “adama göre iş” haksızlığından da vazgeçilmelidir.

TTK’ya alınacak işçileri, özerk kurumun yöneticileri bizzat seçmeli ki, gerçekten de çalışacak olanlar iş sahibi olabilmelidir.

Şu torpil denen illeti kamu kurumlarından uzaklaştırmadığınız sürece, sayısız işçi alsanız da, iş verimini yükseltemezsiniz.

Bu ülkenin üretmeye ihtiyacı var.

Üretmek… üretmek… üretmek!

Var mı başka çaresi?

O iktidar gidip bu iktidar gelse bile değişmez.

İktidara mensup partinin ocakta çalışan işçisi, öncelikli ocak yevmiyesi de alıp yerüstüne çıkar ve sonra müdürün karşısına gidip bacak bacak üstüne atıp “bana çay söyle” dedikten sonra da, ocaktaki şefi değiştirir, kime lojman verileceğini bile emreder.

Durum açıkça budur.

Bu köhne yapı bir an önce siyasetin dışına çıkarılıp özgürleştirilmelidir.

O iki bin, bu 5 bin, öteki 7 bin işçi alarak TTK’yı ayağa kaldıramazsınız.