“Böyle mi derler tombul gelin böyle mi derler;

O beyaz gerdana yavrum yayla mı derler.”

 

Bu türküyü Kalaycı Mehmet’ten dinleyeniniz var mı?

Büyük çoğunluk adını bile duymamıştır ki, dinleyebilsin.

Efendim Kalaycı Mehmet, gerçek adıyla Mehmet Korkmaz Kdz. Ereğli’nin yerel türkülerini ilk plağa okuyan yerel sanatçıdır.

1970’lerde okuduğu türküleri ile fırtına gibi esmiştir.

“A benim sömsöm yarim” ile ilk plağını doldurup, “Gara dutun yaprağı” ile devam eden sanat yaşamı bir motosiklet kazasıyla son bulmuştur.

Aramızdan çok erken ayrılan bu sanatçımızı bir kez daha anarken, yazımın girişinde kullandığım türkü sözlerine gelelim mi?

 

“Böyle mi derler tombul adayım böyle mi derler,

İki de bir zırt pırt her makama aday olana ne derler?” diye değiştireyim.

Sahi ne tuhaf değil mi?

A kişisi milletvekili adayı.

Sonra, belediye başkanı adayı.

Sonra meslek odası başkan adayı.

Sonra kulüp mulüp başkan adayı.

Sonra soğan başı adayı.

Say bakalım diğer adaylıkları.

Ne varsa bu A kişisi aday.

Çünkü kolik.

Yani aday-kolik.

A öyle de B başka mı?

O da aynı.

Neresi boş oraya aday.

Tek bir boşluk bulabilsin.

Tık “ben adayım” diyor.

Çünkü…..

Tüm makamlar çocuk oyuncağı bu ruhsal durumdaki kolikler için.

Herşeyi bilir.

Herşeyi anlar.

Herşeyin de  kitabını defterini yazdığı gibi, kendi kendine “ordinaryüs” diye kimlik bile ekler.

Ordinaryüz her başa aday!

 

Peki ya yeterlilik?

Taban?

Seçilme şansı?

Şu-bu ?

Alt alta koy sıfıra sıfır elde var sıfır ama yine de aday.

A aday, B doğuştan aday.

 

Böyle bir davranış içine girerek yırtık dondan fırlamış gibi “adayım” diye bağıranlarla ilgili olarak aslında söylenecek tek söz var:

“Hasta bu..!”

 

Adına “demokrasi” dedikleri sistemin, demokratikleştirilememesinin sebebidir bu yayılma.

A  ve B hep aday ise, C rahat durur mu?

O da aday.

Neye yapışırsa orayı tutacak.

İlla ki aday olacak.

C’nin peşi gelir.

D, E, F ve diğerleri.

Arada yumuşak olanları bile var.

Elbette bu koliklerin arasına sıkışıp  “Ben aday olmam ama aday gösterildiğimde düşünürüm” duruşunda olanlar da var.

Onlar hazımlı.

Haddini bilen.

Dayatmacı bir adaylığı da içine sindirmeyen.

Dahası demokrasiden nasibini alanlar da bir harfe sahip.

Bu harfler; x, y ve z…

 

Siz siz olup da, her seçim döneminde “ben adayım” diye ortada dolanan yalancı pehlivanlara değil, o bilinmeyenlere dikkat edin.

Çözüm orada!

Akıl sağlığı da…