Yıllarca kulaklarımızı sağır edercesine “Sevgi, Barış, Dostluk” dinledik.
Söz güzel de, özü ne?
Hikaye!
Bir de çilekten çeliğe masalı var.
Bu da güzel de, peki özü ne?
Kömür!
Zonguldak kömür ile var olmuş bir kent.
Eh Ereğli’nin kömürden önce mitolojik tarihi var.
Bu tarih ile küçük bir balıkçı kasabası iken Uzun Mehmet’in bulduğu siyah taş parçaları ile kömür işletmeciliği yapılan ve Cumhuriyet Döneminde Zonguldak’ın tüm kömür bölgelerine “Ereğli” adı verilmiştir.
Adı da; Mahdut Mesuliyetli Ereğli Kömürleri İşletmesi’dir.
Karabük’de neden demir çelik fabrikası kuruldu?
Kömür için.
Peki Erdemir için neden Ereğli seçildi?
Yine kömür için.
Ki kömürün önemi o kadar büyüktü ki, bir ara Erdemir Kandilli kömür ocaklarının işletilmesine bile talip olmuştu.
Yani; kömürün bulunuşu ile talihi değişen bu bölgede, günümüzde kömür neredeyse tu kaka olmuştur.
Ne vefasız ne nankörmüşüz biz.
Yazık…
 
Zonguldak Ereğli’den daha vefalı çıktı kömür konusunda. Ereğli ise kömürle özdeşleşmiş olduğunu inkar edercesine hızla uzaklaştı.
İşte Kandilli’nin durumu ortada.
Kim sahip çıkıyor?
Erdemir bile kuruluşunun sebebi olan Kandilli’yi biliyor mu?
Sorup soruşturarak “Bir isteğiniz var mı?” diyor mu?
Ya diğerleri.
Milletvekilleri.
Bakanlar.
Başbakan.
Cumhurbaşkanı.
Kim “Halin nedir ey Kandilli?” diyor?
Hiç!
Koskocaman bir hiç.
Peki beyler bayanlar, sizler için de “vefa” sahiden bir semtin adı mı?
 
Ereğli’nin batı yönü sosyal yaşam alanları açısından hızla fukaralaşıyor. Ereğli-Alaplı yolunun karayolunu  sanırım bile bile ağaçlarını da keserek sahili yok edip yaparak halktan koparmadılar mı? Ne güzeldi o alan. Sabahları kahvaltı yapmak için gelenlerin doldurduğu sahilde yer bulmak olanaksızdı.
Bitirdiler.
Bitirince halk araçlarını nereye çekeceğini şaşırdı ve tehlike yaratacağını da göre göre nefes almak için yine o sahillere koşuyor.
Koşmasın mı?
Çoluk çocuğuyla birlikte evinde hazırladığı kahvaltılıkları semaverinde demleyip  ince belli bardağında içmesin mi?
Ah şu vefa ah!
Ellere vefa, bizlere ise vefasızlıklar.
 
Ereğli kömürüne sahip çıkarak vefalı olmaya dönüş yolunda ciddi adımlar atmalı.
Kandilli’yi görmeli/görebilmeli.
Kandilli’yi görürken de, Ereğli’nin sosyal yaşamının geleceğinin de bu bölge olduğunu düşünerek ta Kireçlik’e kadar olan alanda alt ve üst yapıya önem verip daha bugünden projeler hazırlamalı.
Derler ya; istemek başarmanın yarısıdır diye.
İsteyen yok mu?
Yok mu kimsecikler.
Herkes uyuyor mu?
Pardon; vefadan bi habersiz mi?