12 Eylül Anayasası’nı biz “Aldıkaçtı Anayasası” olarak biliriz.

Niye öyle biliriz?

Çünkü…

12 Eylül darbesinin oluşturduğu Danışma Meclisi’nin arasından kurulan Anayasa Komisyonu’nun başkanlığını yapmıştır.

İşte o  Anayasa’sına yüzde 82 oy vererek kabul edildi.  Yeni kaynaklara göre o günden bu güne 177 maddeden 113’ü değiştiği 12 Eylül Anayasa’sına hayır oyu veren yüzde 8 lik küçük dilimin içinde yer almanın onurunu yaşamak ne büyük gurur.

Ki, o askeri dönemde incelik zarflara hayır oyu atmak sürek isterdi.

Çünkü hayır oyu koyu renk olduğu için daha zarfı sandığa atmadan kimin nereye oy verdiği açıkça belliydi.

Sözüm ona bir de gizli oy hikayesi yok mu?

 

O yıllardan bu yıllara ülkemizde demokrasi anlamında ne değişti derseniz, “gelişme yok, gerileme var!” demek gerçeği ortaya çıkıyor.

Neden?

Çünkü, milletin iradesinin sandığa yansımasının önündeki en büyük engel öncelikle seçim yasası.

Vatandan evet milletvekili seçimi için sandığa gidiyor gitmesine ama milletvekili sıralamalarını genel merkezler yapıyor.

Atamalı bir milletvekili sıralamasına “kötünün en en iyisi” der iken oy atma dayatması altında kalan vatandaş ne yapsın?

Var mı başka çaresi.

Ki, bir çaresi olsa ve milletvekili adaylarını partililer önseçim ile belirlemiş olsa bu meclisi oluşturan 550 milletvekilinden yüzde kaçı orada olabilir?

550’nin 50’si olabilir mi?

Belki.

 

Türkiye’nin yeni bir anayasaya gereksinimi vardır yoktur bu çok ayrı bir konu.

Anayasa’nın değişmez o 4 maddesinin dışındakilerin tümü de tırpanlanabilir.

Bu tamamen millet iradesine bağlıdır ve kimsenin de  bu teammüle itirazı da söz konusu olmamalıdır.

Ancak ortada millet iradesinin karşılığı olan bir meclis yok ki.

Bu meclis genel   başkanlar ve genel merkezlerin “mürit" Kriterlerinde oluşturduğu bir meclistir.

Gücünü milletten değil genel başkandan alan bir milletvekilinin umurunda mıdır anayasanın yeni veya eski oluşu.

Onların elinde karşısında ayna var.

Bir elinde tarak, diğerinde de cımbız.

Umarlarında mı dünya, pardon anayasa.

Genel Başkanın ne kadar çok gözüne girer ise liste garanti.

Yani, asil olan milletin vergileri ile yaşa varol genel başkan.

 

Evet ben de yeni bir anayasa  istiyorum.

Ama, bu meclisin yaptığı bir anayasayı milletin iradesi olarak göremiyorum.

Keşke görebilsem.

12 Eylül Anayasasını kim yaptı?

Cunta!

Ya bugün önümüze referandum ile getirilecek teklifi kim hazırladı?

Genel Başkanlar.

Şimdi desem ki, ha cunta ha bu genel başkanlar yoktur birbirlerinden farkları.

Yanlış bir tespit mi yapmış olurum?