Dövizdeki oynama kimi rahatsız etmiyor ki?
Ya da şöyle sorayım; kimi etmez?
Tabi ki, tuzu kuru olanı!
Seni, beni ediyor.
Nefes bile aldırmıyor.
Döviz böyle oynak oynak bizi canımızdan bezdirirken, sektörümüzde ise kağıt fiyatları konuşuluyor.
Diyorlar ki, SEKA yeniden açılsın.
Açılır ise basına ucuz kağıt verilecekmiş!
Verilirse ne olacak?
Hikaye!
Ayrıca bu istekte bulunanların da meslek kuruluşları olması tuhaf!
İnanın böyle bir saçmalık olamaz!
Olmamalı da!
 
Dünya kabuk değiştiriyor.
Digitalleşme toplumun her kesimini öyle bir avucunun içine alıyor ki, tuvalette bile rahat yok! Eskiden tuvaletler kütüphaneydi. Okuma alışkanlığındakiler tuvaletteki zamanını değerlendirirdi.
Ya şimdi?
Akıllı (!) dedikleri telefonlar ile oyun oynanıyor tuvaletlerde.
Bazıları da haber okuyor.
Ya da başka bir şey!
 
Yazılı basın çoktan ipe un serdi. En son olarak Habertürk Gazetesi de, yayım hayatından çekildi. Sadece televizyon ve internet aracılığı ile okuyucuları ile buluşan Habertürk’ün yöneticileri neden vazgeçtiler yazılı basından?
Kurtarmıyor.
Çok masraflı.
Gündem oluşturacak gücü de kalmadı yazılı medyanın ki!
 
Şimdi sosyal medya yayın kuruluşlarının önüne geçti.
Herkes haberci.
Herkes paylaşımcı.
Ki, bir çok haber kanalı da sosyal medyayı kullanarak okuyucu ve izleyenlerine ulaşıyor.
Durum bu!
 
Yazılı basın bitti!
Yazılı basın derhal, digital çağa geçirmeli/geçirilmeli.
Özellikle resmi ilan yayımlama hakkı bulunan kuruluşlar, istihdam sağlamaya dönük olma şartı devam ettirilerek  derhal yazılı basından çekilmelidir.
Yazılı basın israftır.
Kağıt, boya, kalıp, elektrik, su, doğalgaz başta olmak üzere masraftır.
Zaman kaybıdır.
Ki, her kağıt bir ağaçtır. Kesilen her bir ağaçta çevremize yapılmış bir zulümdür!
 
Meslek örgütleri kağıt fiyatlarını ucuzlatmak için çaba gösterip ülkeyi yönetenlere boyun eğeceklerine, internet haberciliği yasasının çıkarılmasını sağlamak için harekete geçmelidirler.
Tek gerçek budur.
Basın İlan Kurumu resmi ilan verdiği yayın kuruluşlarının  okuyucu kitle sayısına göre değerlendirme yapıp işini doğru yapanları ödüllendirmelidirler.
Çok çalışana çok verilmesi adaletin ta kendisidir.
Böyle de olmalıdır.
 
Dünyada teknolojik devrimi görmemek mümkün mü?
Bir gün sonra bayat haberlerle yayımlanan gazetelerin okunma oranları sıfırlar çekmiş iken, kağıt-boya-kalıp, gibi israflara da son verilecek radikal karar için daha ne beklenir ki?
Şimdi kağıt fiyatları için dilencilik yapmak yerine, kökten sanal dünya ile buluşmak gerekmiyor mu?