Politika günümüzde her şeyden önce Devletin yönetilmesi ve sürekliliği için vardır. Bunun için insanlar bir araya gelip bir şeylerin eksik kaldığını yapılmadığını farkederek birliktelik oluştururlar. Bu birliktelik güç arzusundan değil eksiklikleri fark etme duygusundan kaynaklanır ve kaynaklanmalıdır.
Bu iktidarı çıkar ve menfaatlerine kullanma değil, birlikte daha iyiye gitme yaşama yönünde oluşması halinde doğru olacaktır.
Bugün ise politikalar siyasi değil medyatik eylem şeklinde en fazla kim yandaş toplamış, alkış almış şeklinde popülizme dönüşmüştür.
Alkışın gücü küçümsenmemelidir. Politikacıları dil sürçmelerine, abartmaya, gerçekten uzaklaştırmaya yada istenmeyen sözler sarfetmesine götürdüğü görülmektedir.
Güç isteyen iktidarlar muhalefete sözlü şiddet uygulamakta, iftira atmak, itibarsızlaştırmak, aşağılama, incitme gibi yöntemleri kullanmaktadır.
Bunun en önemli nedeni, toplumsal muhalefeti ortak fikirde birleşip kendine karşı “BİZ” oluşmasını, iletişimini engellemek içindir.
Bu tür politikanın kullandığı dili elinden almak onu başarısız kılacaktır.
Politika/Siyaset iktidarı menfaat çıkar için değil, birlik yaşamı güzelleştirmek, refah içinde yaşamak için yapılmalıdır.
Siyaset ve Politikanın aynı zamanda ülkenin geleceğini belirleyeceği de unutulmamalıdır.
Yanlış Siyaset/Politikalar halk ile Politikacılar ve yandaşları arasındaki farkı arttıracağı için iktidarları da ZAYIFLATACAKTIR. Bu da iktidarların şiddete başvurması ve artan direnişe neden olacaktır.
Şiddetin muhalefete baskının oluşturacağı çatlaktan içeri gerçeğin aydınlığının ışıkları sızacaktır.
Muhalefeti kontrol altına almak isteyen politikacılarla iktidar emir ve yasaklarla denetimi, disiplini sağlamaya çalışacaktır k bu da güç isteğinin dışa vurumudur ve tepkiye neden olacaktır. Sonucunda iktidar gittikçe iktidarsızlaşıp Dış güçlerin kontrolüne girecektir.
Bu tür iktidarlar; VATAN çıkarını kendi menfaatleri üstünde tuttukları faydalı oldukları görülmemiştir. Dünyada birçok örneği vardır. Hayali projeler, kişisel çıkarlarla dış güçlere yaranma çabaları ile tam bağımsız bir ülkeyi yıkıma ve ekonomik esarete mahkum ederler.
ULUSLAR, ülke menfaatlerini kendi menfaatlerinin üstünde tutan insanlar, Siyasetçi/Politikacılarla yükselir.
Tarihten, yaşadıklarımızdan ders almamışsak gelecek zaman bizden benzer olaylar, kavgalar, acılarla er geç “intikamını” alacaktır.
Tarihin ondan ders almayan, geleceği görmeyen politika ve politikacılar için acımasız olduğu, HİTLER, MUSSOLİNİ, ÇAVUSESKU vb örneğinde olduğu gibi acımasız davrandığı unutulmamalıdır.
Sadece seçime odaklanan politikacılar çok konuşmakta bir şey üretememektedirler.
Politikacılar gelecek seçime değil gelecek kuşakları düşünmelidirler.
Laik, gerçek demokrasi, ülke çıkarları üzerine yapılandırılmış ulusak politikalar oluşturmalılardır.