Kdz. Ereğli’mizin en önemli tarihsel dönemeci nedir?

Bu soruya kim ne yanıt verir bilemem de, 18 Haziranı telaffuz eden kaç kişi olur ki?

Hemen aklıma merhum Heykeltraş Yaman Civan’ın yıllar önce yine bir 18 Haziran tarihinde attığımız “Kutsal İsyan” başlığımızla ilgili telefonla araması ve de “İyi ki varsınız” sözü geldi.

Yaman Abi’ye çok yakın olanlardan biriydim. Atölye olarak kullandığı o eski evinin üst katında yarenliklerimizi hatırlar ve de rölyeflerinde anlatmak istediklerini kayıt edişlerimiz daha dün gibi.

18 Haziran’a  geri dönersek, Kutsal İsyan başlığının isim babası Hasan İzzettin Dinoma. Sanırım elli yıl önce okuduğum Eşsiz Önder Mustafa Kemal’in savaş yıllarını anlatan sekiz ciltlik Kutsal İsyan’ın devamı da Kutsal Barış’tır. Kdz. Ereğli’nin özgürlüğüne kavuşma mücadelesini işte o başlıkla bir çok kez örtüştürerek kullanmışlığım vardır.

Ereğli’nin işgalinin temelinde hep Kandilli kömür ocakları vardır. Kandilli’deki kömürlere sahip olmak isteyen Fransızlar ve bu kömürlerin dışarı sevkine engel olmak isteyen Çarlık Rusya’sının yaptıkları uzak tarih değil. Hatta Kdz. Ereğli’de Ruslara karşı Ereğli’de,  Ereğli 1 ve Ereğli 2 uçaklarının konuşlandığı gerçektir. Ereğli 1’in tıpa tıp aynısını Durmaz Demiroğlu inşa etmek istedi ama dinleyen olmadı. Köşebent, profil ve branda ile yapılacaktı o tarihi uçak. Hatta bir protipi Alemdar  Vapuru’nda da sergilenmektedir.

Evet 18 Haziran, 8 Haziran 1920’da Ereğli’yi işgale gelen Fransızların 10 gün sonra kovulmasının kahramanlığıdır.

104 yıl önce bu destan tarihe “Kurtuluş Savaşı’nda kendi kendini kurtaran ilk ilçe” olma unvanını da Kdz. Ereğli’ye vermiştir.

Kutlu olsun.

GÖLE MAYA ÇALMAYA DEVAM

Gerek Ereğli’nin Kurtuluşu ve gerekse de Alemdar Vapuru kahramanlığının Ereğli’de belli kesimin dışında toplumun bütünü tarafından  tam anlamıyla bilindiğini söylemek güç.

Bir şeyler yapmak lazım!

Anlatmak.

Yıldönümlerindeki yetersiz coşkuyu büyüterek, ilçenin bütününe ve ülkemizin dört bir yanına yaymak gerek.

Peki nasıl?

“Nasıl?” sorusunun içini dolduracak beyin gücü Ereğli’de vardır da, o güçten yararlanacak irade –ne yazık ki- ortada yoktur.

Tarihsel bilgi çarpıklıkları o kadar çoktur ki, bu bilgileri bile bir merkezde toplayarak düzenleme adımı atılmıyor ise, bu iki çok önemli tarihin gelecek kuşaklara özüne uygun anlatımı konusunda yetersizlik ortaya çıkacaktır.

Söyleyenlere  ve söylenenlere de kulak asılmadığı bu olumsuz sürecin tersine dönmesi dileğimi göle maya çalar gibi hatırlatmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor ki.

BAYRAMDAN BAYRAMA

Her bayram TRT’de çalınır.

“Gurbeti mesken mi tuttun?
Gittin, beni de unuttun
Yoksa başka yâr mı buldun?

Bir selam gönder bari
Bayramdan bayrama
Bayramdan bayrama”
diye başlayıp

“…..Deyin vefasız yârime
Belki de çıkmam yarına
Arada gel mezarıma

Bir Fatiha oku bari
Bayramdan bayrama”
sözleriyle biter.

Günümüzün Nezahat Bayram’ı olarak yürekten alkışladığım Emel Taşçıoğlu’nun türküsünün tınısı çalındı mı şimdi kulaklarınıza?

Muhteşem.

Bayramı işte bu türküyü sizlere armağan ederek kutlamak istiyorum.

Öncelikle “huzur ve sağlık” dileklerimle, hayır işleme duygularınıza, Lösev, Türk Eğitim Vakfı, Darüşşafaka, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni de hatırlatarak katkıda bulunmak isterim.

Bağışlarımız çocuklarımıza da gitsin.

Her bir çocuk yıldız, her bir çocuk Türkiye Cumhuriyeti’mizin ışığıdır.