Aslında hiçbiri de karanlık olmayan güçlerin ve onların işbirlikçilerinin kana boyadığı güzelim ülkemizde, yaşanan terör olayları devam ederken, en son Kdz. Ereğli’den Vefa Karakurdu’nu da şehit verdik vatanımıza.
Acı/acılar dalga dalga yayılıyor.
Her yer gözyaşı.
Ve şehit ateşleri düştükleri ocakları yakmaya devam ediyor.
Bu süreçte ulusal birlik ve dayanışmayı ortaya koyan söz ve duruşlara gereksinimimiz.
İzliyoruz.
Ereğli’de de İlçe Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere bölge komutanlığı ve jandarmaya yapılan ziyaretlerde acımız paylaşılırken, dikkatimi çeken şu oldu.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı ve bazı belediye meclis üyelerinin ziyaretlerinde meclis üyelerinin tamamı yoktu.
Neden?
Seçim öncesi geride kaldı. Bu meclisin adı Kdz. Ereğli Belediye Meclisi.
Bu meclis bir taziye ziyaretine bile parti ayrımsız olarak tam kadro neden gitmiyor?
Ayrıntı şudur budur çok önemli değil.
Konu vatan ve ulusal birliğimiz.
Böylesine kutsal bir konuda da ayrı telden ve havadan dolaşıp ya da farklı bir mantığın içine düşüyorsak tüh bize.
En güzel fotoyu renklerin kardeşliği hareketindekiler verdi.
Trabzonlu Beşiktaş, Beşiktaşlı Galatasaray, Fenerbahçeli Galatasaray, Galatasaraylı Trabzonspor atkısı ile gittiler Emniyet Müdürüne taziyeye.
Böyle olmalı.
Şimdi ayrılık günü değil.
Şimdi birlikte olma günü.
**
Cumartesi günü bu satırları yazdığım sırada geldi acı haber.
Kayseri’de patlama.
Yine şehitler var.
Of ya of!
Of!
Kenan Döngel bu kez şehitın adı.
Nereye gidiyoruz?
Nereye koşturuyorlar bizi?
2002’de sıfır olan terör nasıl hortladı.
Bu kan gölünün sorumlusı/sorumluları kimdir ya?
Kimlerdir?
İç savaşa doğru hızla sürüklenen ülkemde hiç mi umut ışığı yok?
Lanet olsun!
Lanet olsun da, .bu söz veya sözler geri getirmiyor ki o su gibi gençlerimizi.
**
Kız kardeşinin yanına gitti Güler Erdoğan. Almanya’dan olayları izlerken şu yorumu yaptı:
“Birazdan çıkacaklar "korkmuyoruz" diye açıklama yapacaklar etraflarındaki 1500 korumayla.
Biz korkuyoruz, sürekli ölmekten yorulduk....”