27 Şubat 1947de yaşama gözlerini açıp, 6 Mayıs 1972de veda eden Deniz Gezmişin doğum günüydü dün.
Ankarada doğan bu yiğit 25 yaşında asıldı.
12 Eylül darbesinin bedelini ödeyen devrimcilerden elbette sadece bir tanesi Deniz Gezmiş.
Bedeni öldü.
Ama sadece bedenini öldürebildiler.
Yüreği duruyor.
Düşüncesi duruyor.
Görüşleri duruyor.
Fotoğraflardaki bedeni de poster olup duvarları süslüyor.
Peki ya Onu öldürenler?
Ölümünü isteyenler?
Ölüm kararını verenler?
Ölümünü gerçekleştirenler?
Onlar kim?
Yaşıyorlar mı?
Yani, bedenleri ölse de bir fikirleri yaşayabiliyor mu?
İsimlerini kaç kişi hatırlıyor veya biliyor?
Evet Deniz Gezmişi astılar ama öldüremediler.
Öldüremiyorlar!..
**
Bugün de 28 şubat.
Postmodern darbe!
Örtülü müdahale.
Dönemin siyasal iktidarına balans ayarı.
Demokrasiye rölanti.
O gün gücün karşısında dans ederek parandeler atanlar bilin ki bugün ekranlarda, gazetelerde ve radyolarda 28 Şubatı yerden yere vuracaklardır.
Demokrasi diyeceklerdir.
Özgürlük diyeceklerdir.
Darbelere hayır diyeceklerdir.
Cek ve cak ile doldurdukları karviztlerindeki yaldızlarının Ne şeriat ne darbe tam bağımsız Türkiye sloganını bayrak yapan ulusalcıların tutuklu kalmasına alkış tuttukları için parlamadığını da önemsemeyeceklerdir.
Çünkü bu taklacılar, dün de 28 Şubatı alkışlıyorlardı.
Ağam diyorlardı.
Paşam diyorlardı.
Emret diyorlardı.
Bugün olduğu gibi
**
CHP iki günde iki kurultay yaparak bir kez daha kurultayların partisi ünvanındaki yıldızlarına (!) yıldız taktı.
Tüzük değiştirdi ve demokratikleştiğini söyledi.
Kadın kotası yüzde 33e, gençlik kotası yüzde 10a çıktı.
Kongrelerde çarşaf listeli seçimler yapılacağını karara bağladı.
Milletvekili adaylarının yüzde 15 dışında kalanları önseçimle belirleyeceğini ilan etti.
Ve kavgalar defterini kapattığını söyledi genel başkanları.
Tamam da, dışarıdan bakıldığında CHP umut veriyor mu?
Türkiyenin önüne bir ışık koyabiliyor mu?
İktidara hazır olduğu mesajına verebiliyor mu?
Bu ve buna benzer sorulara evet dedirtemediği sürece CHPden umut beklemek hayalin de ötesine gidiyor.
Oysa bugün Türkiyede; toplum muhalefetsizlikten çaresiz.
İktidara alternatif olabilecek bir siyasal hareket ortaya çıksa da bu ışığı yakabilse, iktidarın dışındaki tüm partilere mensuplar bile sadece AKPden kurtulmak için bu ışığa destek olur.
CHP bu ışığı veremedi/veremiyor.
Bu kongreden sonra verebileceğini umut etmek sadece iyi niyet olur.
Keşke bile yetersiz kalıyor çünkü gelişmeleri ve olayları gördükçe