Devlete sızarak 15 Temmuz’da kanlı bir darbe girişimine kalkışan Fetullah Terör Örgütü’nü (FETÖ) temizleme operasyonları kesintisiz devam ediyor.
Temizlik sağlıktır.
Gelecektir.
Kirlenmeye karşı bir duruştur.
Ama süreklilik gerektirir.
Bir de ayrımsız olmalıdır.
Hele ki konu devlet ise o benden şu senden fark etmez.
Devlet direktir.
Güçtür.
Ve çok daha titiz korunmalı ki, virüs/virüsler yayılamasın.
 
Ha temizlik operasyonları ha kamu ha özel hiç fark etmiyor/etmemeli.
Cumhuriyetin Savcıları işbaşında.
Polisleri de, askerleri de, yargıçları da.
Yani devlet; kendi içi başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında bu örgüte bulaşmış her kim var ise hesabını soruyor.
Bu arınmaya kimsenin bir diyeceği yok.
Hukukçular ve siyasetçiler operasyonlarının “cadı avı”na dönüşmesinden endişe ediyor sadece.
Hükümet de öyle.
“Kurunun yanında yaş da yanmamalı” demeyen yok.
Yanmasın tabi ki.
Hele, iftiralar titizlikle seçilmeli.
Elmalar ile armutlar karıştırılmamalı ki, suçlu ile suçsuz ayrımı sağlıklı yapılabilsin.
Ama…
Her kim ki, bu örgüte bilerek destek olmuş ve desteğini  sürdürmekten vazgeçmemiş ise hesabını da versin.
 
Bugün bir şarkı sözü yayımlamak istiyorum.
İstiyorum çünkü, hiç kimse haksız yere özgürlüğünden olmasın.
Canı yakılmasın.
Sağlıklı ve özgür kalsın.
**
Okulda defterime
Sırama ağaçlara
Yazarım adını

Okunmuş yapraklara
Bembeyaz sayfalara
Yazarım adını

Yaldızlı imgelere
Toplara tüfeklere
Kralların tacına

En güzel gecelere
Günün ak ekmeğine
Yazarım adını

Tarlalara ve ufka
Kuşların kanadına
Gölgede değirmene yazarım
Uyanmış patikaya
Serilip giden yola
Hınca hınç meydanlara adını

Ey özgürlük!

Kapımın eşiğine
Kabıma kacağıma
İçimdeki aleve

Camların oyununa
Uyanık dudaklara
Yazarım adını

Yıkılmış evlerime
Sönmüş fenerlerime
Derdimin duvarına

Arzu duymaz yokluğa
Çırçıplak yalnızlığa
Yazarım adını

Geri gelen sağlığa
Geçen her tehlikeye
Yazarım ben adını, yazarım

Bir sözün coşkusuyla
Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum haykırmaya

Ey özgürlük! 
                             Zülfü Livaneli