YENİ KAPIDA YENİ TÜRKİYE NİN AYAK SESLERİ TAA MALTEPEYE GELDİ !
Melek Yüksel KÖSELERDEN
Mayın tarlası gibi bir hayatın içinde Dante gibi ortasındayız ya yaşamın.
Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.
Doğru bir elimdeyken yanlış dört duvar ise etrafımda…
Kavramların içini doldurup çıkan haritada yolumuzu doğru bulalım.
İtiraf ediyorum.
Demokrasi mitinglerine katıldım; bir yerel gazeteci olarak!
Ancak Yeni kapı mitingine gidemedim!
Yüksek tansiyonumla cesaret edemedim.
Ailece sahilde bir söğüt ağacının gölgesinde oturmayı tercih ettim.
Dereceler 36”yı gösteriyordu!
Ama Tayfun”un minik hediye radyosunu yanıma aldım.
Rahmetli köy enstitülü öğretmenlerden babam gibi kulağımı haberlere dayadım.
Yıkılıyordu Yeni Kapı adeta.
Bir güzel mahşeri kalabalıktan sesler geliyordu.
Spikerler coşkuyla anlatıyordu.
Cep televizyonundan görüntü izlemek istemedim. Sırf zihnim çalışsın diye.!
Yeni kapıya gidenleri,gelenleri,bayrakları,vapurları,otobüsleri,herekesimden insanları….
O insan selini!
Zihnimde canlandırıyordum.
Anlayacağınız bedenim sahilde ama yüreğim Yeni kapıdaydı!
Konuştular büyüklerimiz coşkuyla….
Devletin yukarısındakiler!
Sizi, bizi temsil edenler; yönetenler;bizim adımıza karar vericiler!
Sözün kısası! Özüne gelelim.
Artık Yeni Türkiye var önümüzde!
Zaten Ebru Gündeş son kasetinde “Bir devir bitti!” diye mesajlarını göndermişti ya.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Olmamalı da zaten!
Bir şey sondu…Bir şey başlıyordu!
O şey neydi?
Bağımsız Türkiye!
Tam bağımsız Türkiye”nin başlangıcı!
Vaaaaavvvv!
Yıllarım önce davranışlarımın, sonra duygularımın, sonra da düşüncelerimin esaretiyle mücadele etmekle geçtiğinden.
Anlarım bu tam bağımsızlık kavramını!
Yine de kavramı taradım. aradım.!
Ne diyorlar ?
***
Uludağ sözlük
bir ülkenin iç veya dış tehditler karşısında kendi koruma mekanizmasını üzerindeki tehlike bertaraf edilinceye kadar özgür olarak kullanabilmesidir.. sözünü ettiğimiz tam bağımsızlık bir tek Atatürk döneminde vardır...
--//////
Ulu önder Atatürk, tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür demiş ve olayı bitirmiştir.
imf, ab, dünya bankası falan …ok yesin yani ...
Ne demişler;
Ekşi sözlük
tam bağımsızlık; siyasi, ekonomik, hukuksal, kültürel ve tüm öteki alanlarda özgürlük ve egemenliktir. bunların herhangi birinden yoksunluk, diğerlerinden de yoksun olmak demektir. Mustafa Kemal’e göre; ülkenin tam bağımsızlığının sağlanması ve sürdürülmesi tüm ulusun asli görevidir.
niye tam bağımsız olmak istiyorsun. istediğini asmak, istediğini kesmek için mi?
///////
ab üyesi hiç bir devlet tam bağımsız değil. egemenliklerinin bir kısmını brüksel'e devrettiler. sonuç: medeniyet.
//////
sen tam bağımsız olmak istiyorsun. ab'ye girmek istemiyorsun. kopenhag kriterleri yerine ankara kriterlerini tercih ediyorsun. kktc korsan ada devleti olarak kalsın istiyorsun. askeri vesayet rejimi devam etsin istiyorsun. yani medeniyet istemiyorsun. elinden gelse yabancı basını ülke sınırları içine sokmayacaksın. işte bu yüzden çok korkuyorum bu tam bağımsızlık lafından.
////////
sanırım şeffaflıktan korkan herkes tam bağımsız olmak istiyor. o günler çok gerilerde kaldı. hem de çok. iyiki de kaldı.
yurdum liberatif solcularının ve döneklerinin çıktıkları yörüngenin adı.
/////
anlaşılmıyor kolayca, kafa karıştırıyor sıklıkla, o yönden hatalı bir tabir...
///////
velakin dönüp dolaşıldığında aslen sosyalizm anlamına geldiği görülecektir; tam bağımsızlık, mekanik bir bakışla, ulusal sınırlar içerisinde ekonomik, siyasal, sosyal bütün kararların ulusal aktörlerce alınması, sınırdışı herhangi bir müdahaleye izin verilmemesi demektir... "adıyla sanıyla emperyalizm"e çekil demektir...
yaşadığımız kapitalist dünyada da kapitalizmin üst aşaması, sermayenin ulusal sınırlardan taşması manasına gelen emperyalizme çekil, ser demek sermayenin emek üzerinde mutlak egemenliği manasına gelen kapitalizme hastir çekmeden mümkün değildir... yani "yerli" sermayenin memlekette gönlünce fink atmasına elleşmeden "yabancı sermaye fink atmasın" deyip kestirip atamazsın, "e iyi…
////
koca ayak gibi birşey. herkes hakkında konuşur, güzellemeler falan yapar da, dünya siyasi tarihinde, hiçbir ülke/topluluk için görülmüşlüğü yoktur.
/////
*****
Gerçek bilgi ise-
Milli Bağımsızlık, Bağımsızlığın milletçe benimsenmesidir. Atatürk`ün dış politikasının temeli bağımsızlığa saygıdır.
``Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir.`` (1921)
``Türkiye devletinin bağımsızlığı mukaddestir. O ebediyen sağlanmış ve korunmuş olmalıdır.`` (1923)
///
(TURAN_SAM Stratejik araştırmalar merkezi)
Atatürkçülüğün on ilkesi Bilimcilik, Sosyal Ahlâk, Millî Egemenlik, Tam Bağımsızlık, Cumhuriyetçilik, Laiklik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik ve Devrimcilik”tir.
-Bir Atatürkçü Tam Bağımsızlık İlkesi için, hayatında hangi ortam ve koşulda olursa olsun, burada verilen öğütleri uygular. Atatürkçüler bir araya geldikleri zaman birbirlerini bu öğütler bakımından bilgilendirir, aralarında bu öğütleri konuşur, tartışır, işler ve yayar.
-Bir Atatürkçü ancak bu öğütleri uyguladığı derecede Atatürkçüdür. Kim ki bu öğütlerin hepsini bilir, üzerinde düşünür, uygular, başkalarına ulaştırır, anlatır, açıklar, yayar, ancak o “ben tam bir Atatürkçüyüm” diyebilir.
///
******
Google-Vikipedya
Türkiye'nin çağdaşlaşma yönünü belirleyen, Atatürk Devrimleri'ne temel teşkil eden ve Türk milliyetçiliğini esas alan fikir ve düşüncelerdir. Atatürkçü Düşünce Sistemi içinde birbirine bağlı bir bütün oluşturan Atatürk İlke ve Devrimleri, Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırabilmek için bilimsel düşünceyi esas alan aklın ve mantığın çizdiği yollardır. Bu nedenle Atatürk ilke ve devrimlerinin temelinde yapıcı olup doğruya ve yararlıya yönelmek vardır.
Atatürk İlkeleri, başlangıcından beri Türk Devrimi içinden doğmuş ve onun uygulamalarına yön vermiştir. Atatürkçülük konularını araştıran bilim insanları bu ilkeleri Temel İlkeler ve Bütünleyici İlkeler olarak iki başlıkta toplarlar.
Bu ilkeler, Atatürk'ün devlet anlayışına hakim olan ulus devlet, tam bağımsızlık, ulusal egemenlik ve çağdaşlaşma hedefinden kaynaklanmaktadır.
Atatürk İlkeleri, önce dönemin tek partisi olan Cumhuriyet Halk Fırkası'nın program ilkeleri olarak benimsenmiştir. 1937'de çıkarılan bir kanunla 1924 Anayasası'na eklenen ilkeler, bu uygulama ile hukuken Türk ulusuna mâl edilmiştir.
Vs.Vs…Vs…
Bu konu beni aşar mı?
Hiç aşmaz!
Olup bitenlerden milletin ne anladığı önemli.
Bende milletin bir ferdiyim.
Vatandaşım.
Ne anlıyorum.
Evet..
Lütfen artık hiçbir şey eskisi gibi olmasın!
Lütfen yeni oyunlar başlamasın!
Lütfen Yeni olacaksa bana da değecek bir Yenilikler olsun!
Lütfen 1.metre2. toprağım olmayan vatanımda başkada bir vatan gidip- göremediğimden Vatanımı seviyorum!
Lütfen artık canım yanmasın!
Duygularım kırılmasın!
Hiç kimsenin!
Bir daha aldatılmayalım!
Lütfen olacaksa Nasyonel Sosyalizm olmasın!
Lütfen başkalarının vatanlarını da görme imkanımız olsun!
Lütfen başkalarının vatandaşlarını da tanıma imkanımız olsun!
Lütfen ;evet; Tam bağımsızlık olsun!
Ama acıtandan değil! Ağlatandan hiç değil!
Mutlu eden den olsun!
En son 4,5 G”yi gördük internette!
Ben 5 veya 6 G istiyorum aslında!
Olacaksa öyle Tam bağımsızlık buyursun!
Yazar” Artık Türk tarihinin bir başka akacağı kesin!” demiş!
“O alandaki milyonlar sadece dünyaya mesaj vermekle yetinmemiş, aynı zamanda yıllardır özlemini kurduğumuz Yeni Türkiye'nin kapısını sonuna kadar aralamıştır. Millet bu dev buluşmayla final değil yepyeni bir başlangıca imza attı; Tam bağımsız Türkiye’nin başlangıcına...”demiş!
….Tam Bağımsız Türkiye!!!!!
Korka korka yürüyen cesaretimi lütfen artık korkutma!
Canımızı yakma!
Yoksa ben seni çoktandır bekliyordum!
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu okuduğu 4.maddeyle çok umutlandırdı beni”4- Devletin inşasında liyakat sistemini esas almalıyız. Yani liyakat sisteminden vazgeçmemeliyiz. İnancımız da bunu böyle öngörüyor zaten. Liyakat sistemi önemlidir. İşi ehline ver diyor yüce yaradan. İşi ehline verdiğimiz zaman göreceksiniz ki Türkiye çok daha güzel yönetilecektir”
Yoksa bu konu ; sürüye kurt geldi diye köylüyü korkutan çoban hikayesine dönüşmesin !
Hadi bakalım, herkese, hepimize kolay gelsin!
Yorumlar