Bildiğiniz gibi; Kdz. Ereğli-Kandilli arasındaki demiryolu söküldü. Hem de ne sökülme. Sahil bandındaki söküm işlemi de kamuoyu fazla tepki göstermesin diye, Elif Otel'in önünde durdurulup üzerine beton döküldü.

Hey gidi Kdz. Ereğli hey!

Demiryolu sökülürken bir  tek kitleden ses çıkmadı.

Görmediler.

Duymadılar.

Konuşmadılar.

Ya sonrası?

O sonrada ise çok daha büyük bir ayıp vardı!

Demiryolunu söken zihniyet, karşısında sessiz bir toplum görünce bu kez buharlı lokomotifi kesme kararı aldı.

Niye mi kestiler?

Hurda için.

Buharlı lokomotifi paramparça ederek kesip, doğrayıp da kamyonlarla Ankara MKE'ye gönderdiler.

O tarihi lokomotifi temizleyip, boyayıp da orijinal halinde kentin herhangi bir yerinde sergilenmesinden yana olmayanlar, demiryolunun d sini bile hatırlatacak tüm geçmişinin yok edilmesine dur demediler.

Gitti işte demiryolu.

Kesildi işte buharlı lokomotif.

Yok oldu işte bir tarih.

Bu açık tarih katliamına karşı sesini yükseltmeyenlere yazıklar olsun.

 

Kdz. Ereğli bir balıkçı kenti.

Doğal limanı da Baba Burnu.

Sonrasında ise insan yapımı liman var.

Karadeniz'in en önemli limanına sahip Kdz. Ereğli'nin Bozhanesi'nde balık satış yerlerinin yanındaki mangal muhabbeti ile genişleyen bir sosyal yaşam alanı vardı petrol istasyonunun hizasında.

Bu alana devletin bakanları geldi balık yedi.

Milletvekilleri bu alanı konuk ağırlama tesisi olarak görüp kullandı.

Valiler geldi.

Kaymakamlar geldi.

Emniyet Müdürleri, askeri görevliler geldi ve bu tesiste Ereğli'yi ve limanı izleyerek balık-ekmek yedi.

Üzerine de tabi ki helva.

Yıllar yılları kovalarken, bu alan yıkıldı/yıktırıldı.

Sonrasındaki sosyal alan ise yeni yapılan balık satış yerlerinin üzerindeki lokantalar oldu.

Parladı bu tesisler.

Bozhane Bozhane olalı böyle güzellik görmedi.

Renk renk insanlar.

Nefes alınan dostluklar ve arkadaşlıklar burada gelişti ve zenginleştirildi.

Ereğli'nin en önemli sosyal yaşamında yüzlerce insan da buradan geçimini temin etti.

Evine ekmek götürdüler.

Bebelerine  de süt.

Ya sonra?

Ya sonra?!!

Kavga  ve  sürtüşmenin/sürtüşmelerin sonunda bu alanlar hedef tahtasına oturdu.

Kısasa kısas gibi.

Kdz. Ereğli'nin yaşayanları kadar, dışarıdan konuklara da hizmet veren Bozhane'deki lokantalar şimdi yıkılacak.

Yıktırılacak.

Dozerlerle.

Kepçelerle.

İşçilerin tokmağından çıkan tat tak sesleriyle, yıkılacak.

Aferin herkese.

Aferin.

 

Nasıl ki, demiryolu sökülürken sessiz kalındı.

Nasıl ki lokomotif kesilirken görülmedi.

Şimdi de Bozhane yıkılırken konuşulmayacak.

Suskun.

Sessiz.

Uysal.

Ve her gün yeni bir değerini yitiren toplum olarak, tehdide, baskıya, hakarete, sindirmeye, toplumun gerilmesine, şantaja boyun eğmenin bedeli olarak Bozhane'yi teslim edeceğiz.

Hayırlı olsun.

Uğurlu olsun.

Ey sessiz toplum.

Sessizleştikçe de bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen bizler, sizler, onlar.

Hepimize hayırlı olsun.