Gerçekten de düşündürücü bir konu.

Çok iyi biliyorsunuz ki, Ereğli gibi bir kentte salon yok .

Çok amaçlı olarak kullanılan ve belediyenin de kuruluş gecelerini yaptığı eski Bağlık Gazinosu belediye tarafından kapatıldıktan sonra, bağlantısı yapılmış bir çok düğün organizasyonu bile iptal edildi ve düğün sahipleri ne yapacağını şaşırdı.

Eski Bağlık Gazinosu’ndan kim rahatsız oldu da, kapatıldı halen daha meçhul.

Gerçi bilenler bilir.

Ereğli’de kavga ortamından beslenenlerin verdiği gaz ile saz yapılmış ve Bağlık Gazinosu kapattırılarak bir ayıp işlenmiştir.

Ya sonra?

Sonrası şu:

Kdz. Ereğli’deki tüm etkinlikler, ilçeye bağlı Gülüç Beldesi’ndeki Büyük Anadolu Otel’e “yar saçların lüle lüle  biz gidiyoruz sizlere güle güle” denilerek uçmuştur.

Şimdi Büyük Anadolu Oteli var.

İyi ki var.

Düğünler.

Balolar.

Parti kongreleri.

Konferanslar.

Ve diğer organizasyonların tümü de bu beldemizde yapılıyor.

Bizim haberlerimize yansıyan ve kamuoyuna  sunulan ortaya karışık eleştiri yorumda, ilçe kongrelerinin bir belde de yapıldığı gerçeğine dikkat çekiliyor.

İlçe merkezi sınırlarına çıkılarak ilçe kongresi yapılır mı?

Yapılabildiğine göre, partiler neden hep Gülüç’te takılıyor ki?

Gitsinler Ormanlı’ya, Kandilli’ye.

O beldelerde de bir hareket olsun.

Her parti rotasyon yaparak ilçe kongresini bu beldelerimizde sırayla yapsın.

Ne güzel.

Gittiklerinde de “Bizim o büyük ilçe merkezimizde kongre yapacak salonumuzu belediye kapattı ve biz bu yüzden sokakta kaldığımız için sizlere geldik” desinler.

Ayıp değil.

Hem böylelikle de siyasetin halkın ayağına giderek yapılması gerektiğini anlatırlar.

Bu da örnek olur.

Yayılır.

Diğer il ve ilçe merkezlerimizde konuşulur.

Hatta belli mi olur, il kongreleri de ilçelere taşınır.

Hep birlikte yeni bir ilke imza atılır.

Olur mu?

Olur mu olur…

 

**

 

Bildiğiniz gibi Kandilli yolu 15 günden bu yana kapalı.

Kandilli denilince akla Ereğli gelir, Zonguldak gelir.

Uzun Mehmet’in 1829 yılında Köseağzı’nda bulduğu taşkömürünün üretimine başlanması ile var olan bir bölgede, Kandilli’nin ulaşımının kapalı kalması karşısında söylenecek çok şey vardır.

Kandilli’de çalışan ve yaşayanlar Gökçeler (Neyren) üzerinden Zonguldak karayolunun Üçköy kavşağına çıkarak ulaşımını sağlayabilmektedirler,

Oysa Köseağzı üzerinden ve  Keşkek Köyü güzergahı olmak üzere iki ayrı sahil ulaşımı olan Kandilli bu ilgisizliği hak etmiyor.

Bugün Ereğli’de yaşayan her kim var ise boğazından kömür parası geçiyor.

“Hayır!” diyen var ise Ereğli’nin sanayi ile tanışmasını, gelişmesini ve bugünkü sosyo-ekonomik seviyeye çıkış sebebini sorgulasın anlar kömürün değeri ve önemini.

Bu nedenle diyorum ki, Kandilli’nin ulaşımı her iki koldan kesik ise tarihe yapılmış bir haksızlık ve yanlış vardır.

Ve soruyorum:

O iki koldan kesilen ulaşım hemen açılamaz mıydı?

Ve yine soruyorum ki; Türkiye’de yapılan üst ve alt geçitlerle övünenler o Köseağzı’na olası kazaları da sıfırlayabilecek bir  başka seçenek bulunamaz mı?

İstemek başarmanın yarısıdır da; kim yapacak?

Var mı böyle biri?