Aylardır “Kemal Bey ile olmaz, çünkü halkta karşılığı yok” diyenlerin sesine kulak vermeyerek bu acı sonu görmemeye direnenlere bir kez daha “TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?” demek isteyenlerdenim.

Tehlike devam ediyor.

Ve de çok ciddi.

Önünü görmek istemeyenler sıkı durun.

*

Kemal Bey ile olmaz diyenleri;

-Bozguncu,

-Gizli AK partililikle,

-Hain,

-Alçak,

-Soytarı,

-Kimin adamısın?

Gibi sözlerle ötekileştirenler, öncelikle o dillerini değiştirmeliler.

Dil yarası geçmez.

Meral hanım a yapıldı,

Muharrem İnce’ye yapıldı,

Sinan Oğan’a yapıldı.

Yani kendileri gibi düşünmeyen herkese yapıldı.

Oysa:

“Elin gızı naziktir
El gızı naziktir
Amanın küsmeye gelmez
Haydi küsmeye gelmez

Eller oynasın eller
Diller oynasın diller
Eller ne derlerse desinler
O dillerini yesinler”
demeli ve SEVGİ DİLİ ile yazmalı, konuşmalı, yaklaşılmalıdır.

Diller de sevgi, hoşgörü ve saygı akmalı ki, çekim merkezi olunabilsin.

*

Şimdi gelelim tehlikeye!

Önümüzde 2024 yerel genel seçimleri var.

Bu seçimlere aynı genel başkan ve genel merkez ile gidilirse, sonucun ÇOK BÜYÜK HÜSRAN  olacağını görmeyen göz var ise iş daha da kötü demektir.

Bugün durum o ki, dürüst ve onurlu insanların başarısızlık karşısında İSTİFA ederek yol açmalarını bu genel başkan ve genel merkez yöneticilerinden zor görülecek.

Koltuklar yapışkan.

Ölünceye kadar tapulu.

Ve asla kimse kaldıramaz,

*

Şimdi kimileri “o kadar da değil” diyebilirler.

İşte o kadar!.

Çünkü genel merkezin sopası var!

Bir vurursa, alemi cihan olsan tüm halk ardına düşse de,  ne belediye başkanı; ne de meclis üye adayı olamazsın.

Yapmazlar!

Bu sopa faşist kafanın sopası.

Bu sopada;  sosyal demokrasi, demokratik sol, demokrasi, özgürlük, eşitlik, hak, hukuk, adalet  ve  demokratlık yok.

Godu mu oturtur!

Hele ki, “kurultay istiyorum, hesap verin” dersen, partide kökünü kuruturlar, bir daha sittin sene o kapıdan içeriye giremezsin. (2018’de kurultay isteyen belediye başkanlarının başına gelenleri mutlaka biliyorsunuzdur)

Atarlar.

Süründürürler.

Bu nedenle ortalık sessiz “aman adaylığı kapayım da, yerel seçimleri atlatayım” deniliyor.

Ancak, görünen köy yani görünen seçim sonucu için orıca anketçi, reklamlı tutmaya gerek yok.

Durum belli!

*

Tehlikenin farkında olanlar eğer ki ellerini taşın altına her türlü bedeli ödemeye hazır olarak  koyarlar ve yeni bir vitrin yaparak, toplum ile aralarını sevgi dili ile düzeltir ise bir şans doğar.

Yoksa, bu kez balkon konuşmaları illere dağılır.

Sonra da, kimse ağlayıp durmasın.

Gitmesi gerekenleri oturtup ve bir elinize cımbız, diğerine de aynayı alıp “umurumda mı dünya” diyorsanız, suçu ve suçluyu hiç uzakta aramayın.

Aynaya bakın.

O size doğruyu sözler.