Önümüzdeki süreçte çok konuşulacaktır festival konusu. Yıllardır, belediye çalışanlarının enerjilerinin büyük bir bölümünü aktararak hazırladıkları ve kaynağını da işadamları ve kurumlardan “zorunsuz” adı altında tahsil edilen “mecbur” bağışlarla oluşturulan ve de  haftanın üç günü şehir merkezindeki ulaşımı kilitleyen festivallerin bitirilmesini savunanlardan biriyim.

Adına festival dedikleri  panayırın  tanıtım yapmıyor çünkü.

Festivalleri düzenleyen belediyenin adı yerel yönetimdir. Yerel yönetim yerel kültürü, sanatı ve ekonomiyi tanıtır.

Var mı böyle bir şey Ereğli’de düzenlenen özünde panayırdan hiçbir farkı olmayan festivalde?

Benim görüşüme göre yok!

Dahası hikaye…

 

Sevgili dostlar Kdz. Ereğli Belediyesi’nin kütüphanesi yoktur daha.

1880 yılında kurulmuş belediyenin kütüphanesinin bulunmaması bu zamana kadar görevde kalanların ayıbıdır elbette.

Belediyenin yerel kültürü tanıtmak için bir çabası da yoktur.

Var mı Ereğli türküleri, manileri, sözleri ile ilgili bir kaynak?

Hatta daha önce de yazdığım gibi bu ilçenin halk oyunu var mı? Bakınız tüm törenlerde sahnelenen halk oyunlarına. Bu ayıptır, acıdır, utanç gerçeğidir.

Kdz. Ereğli’nin kurtuluş günü var, Kurtuluş Savaşı’nın tek deniz harekatının yaşandığı Alemdar olayı var ve Ereğli’nin bu önemli günler ve olaylarla ilgili düzenlediği programlarda Ereğli halk oyunları yok.

Niye????

 

Kdz. Ereğli’de yerel kültür, sanat ve ekonomiyi öne çıkaracak etkinlikler yerine, yıllardır har vurup harman savrulan enerjiler, paralar ve diğer kaynaklara dur demenin sırası çoktan geldi de geçiyor bile.

Ereğli kendi kültürüne sahip çıkmalıdır artık.

Bu kültür de, sanat vardır, şiir vardır, resim vardır, kömür vardır, çilek vardır, çelik vardır, türküler vardır, sözler vardır.

Bu kültürde Kdz. Ereğli’nin tarihini çok yönlü araştırıp önce yerel, sonra bölgesel ve ardından ulusal düzeye taşıyarak dünyadaki yerimizi anlatacak gücümüz yok mudur?

Neden şöhretli sanatçılara işadamları ve kurumlardan 'haraç toplayıp' bağış yapıyoruz ki.

Ereğli’de onca yerel dernek var.

Kent konseyi var.

Bu oluşumlara veya toplu bir hareket sağlayacak adımlar atmayalım ki?

Festivale hayır!

Yerel kültür, sanat ve ekonominin tanıtımına evet.

Tek doğru bu…

 

“Ben olsam” bölgesel yerel  festival yaparım. Ereğli merkezli, Zonguldak, Bartın, Karabük, Bolu, Düzce ve belki de Kastamonu’yu da katarak, “Yerel türküler, maniler, fotoğraflar, el işleri, kitaplar, şiirler Yarışması” düzenleyerek, öncelikle bu bölgenin lokomotifliğine soyunurum.

Komşularımızla iletişim kurmamız ve işbirliği yapmamızın ne zararı olabilir ki?

Yerel yönetim yerel etkinlik yapar, yerel kültür ve sanata hizmet eder.

Bırakmalıyız bu şov politikalarını ki, gerçeklerle yüzyüze gelerek iğneyi kendimize batırmalıyız.

Çok somut ve acı bir fotoğraf sunmak istiyorum size içine sürüklendiğimiz durumu anlamak için.

Ereğli’nin özel ekonomisi Meftun işhanından döner ve yönetilirdi.

Yakında baktınız mı bu işhanına?

Pencerelerinde “kiralık bürolar” yazıyor.

Ayalım artık ayalım !

Kdz. Ereğli’nin şovlarla tüketilen kaynaklarını dışarıya aktarmaya değil, kendi bünyesinde dolaşmasına ve ana gövdenin gereksinimi olan oksijenini festivallere hayır diyerek sağlayalım.

Şimdi panayır amaçlı yapılan festivalleri durdurup, yerel kültür, sanat ve ekonomiye hizmet edecek gerçek festivalleri savurganlıktan uzak biçimde gerçekleştirelim.