Bu üçlü insan ile insancıkların gerçek yüzlerini ortaya çıkaran en önemli araç.
Ne demiş Mevlana:
“Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok, ne elbiseler gördüm içinde insan yok.”
Bu sözün altına imza atmayanımız olur mu?
İmza atıp o imzanın ağırlığını taşıyan da var, taşımayan da!
Taşımayı bilenlerin üzerinde elbise olmayabilir.
Makam, para sahibi de olmayabilirler.
Ama; insan olmanın doyumsuz erdeminde manevi hazzın derinliğini yaşarlar.
Ya elbise olup da o elbiseyi taşımayanlar?
Vah ki ne vah!..
Makam, para ve alkol dediğimiz araçlar bu nedenle çok önemli.
Şimdi…
Bugünlerde çok örneği çıkar.
Makamda iken değişenlerin ayakları yere basmıştır belki. “Belki” diyorum, makamın değiştirdiği kimlikleri ile başbaşa kaldıklarında, canlarını en çok yakanlar ise fareleridir.
Bilinen söz, gemiyi en önce fareler terk eder (miş).
Ah o fareler yok mu?
Ah ah !..
Bu farelerin bir diğer adı olan “bukelemun” doğal güzelliğini bile kirletirler.
Bukelemin zararlı bir canlı değildir çünkü.
Estetiktir de.
Ancak o renk değişkenliğinin hoşluğu, kişiliği tartışmalıların oynaklığını ortaya koymak için kullanılır.
Fare ve bukelemun.
Tespitler adına bugünler bir fırsattır.
Kader arkadaşlığı yapanlar ilk sıradadır.
Ekmek verdikleri ikinci sırada.
Makamın sırtından geçinen ve o makamı her türlü kirli işlerinde kullananlar ve ispiyoncular en tehlikelileridir ya.
Ah ah!
Makam, para ve alkol !
Değiştirir kimliksiz kimlikli geçinenleri.
Kimi eski arkadaşlarını unutur.
Kimisi parası ile şımarır.
Kimisi de içip içip yavşaklaşır.
Oysa, alkolün temelindeki “şerefe” sözünün anlamı ne kadar onurludur.
Oturduğun gibi kalkmak.
Masada konuşulanları masada bırakmak.
Senin namusuna kendimi emanet ettim, senin namusun ben de emanettir diyebilmek.
Derin işler bu işler.
Bu konuda bir hayli deneyim sahibi olanların tuttukları çetelelerde kimler yoktur ki.
Kimler gelip geçmiyor ki?
İşte Ereğli.
“Ben düşmanımdan korkmam, korkum dost gözükenlerdir” diye bir söz vardır.
O dost gözükenlerin gerçek adı fare.
Onlar şu an hareket halindeler.
Duruma göre pozisyon almakla meşgul olan bu tufeyli takımı saf değiştiriyorlar.
Ha kimileri de, bugünlere görüp daha önce “kaderinle başbaşa kal” diyerek uçtu gidip kendilerine yeni bir koca aradı.
Bu iş iyice o…..luk oldu.
O…luk.
Fareler oluk oluk
Koşuyorlar yeni kapılara.
Yalamak için….