Bugün 10 Kasım.

Bugün Dünya Lideri Eşsiz Önder Mustafa Kemal’in bedensel ölüm yıldönümü.

Bize veda edip gittiği o anın yıldönümünde saatler 09.05’i gösterdiğin yaşam duracak.

Stop edecek kontaklar.

Trenler, vapurlar, araçlar tüm  sesleri ile haykıracaklar.

Orada, burada, şurada her yerde bir dakikalık saygı ti sesinin ardından gelecek.

Simitçi abim de, Fatma ninem de, Burhan Bey de içlerindeki derin özlem duygusuyla bu anı yeniden yaşayacak o an.

Maden ocaklarında da o an galerilerde, kelebelerde, kuyularda Ata’ya, vatana, bayrağa, millete bağlılık yeminleri edilecek.

O an biz hepimiz;  bayrağımızı, özgürlüğümüzü, namusumuzu, geleceğimizi, varlığımızı borçlu olduğumuz tüm Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı da unutmadığımızı,  Atatürk’ümüzün ölüm yıldönümünde bir kez  daha dile getireceğiz.

O an da.

O anda, özümüz ve sözümüz ile O’nun emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni evren var oldukça sonsuza kadar yaşatmaya yeminli olduğumuzu, unutmadığımızı yüreğimizden haykıracağız.

İlan da edeceğiz.

Bileceğiz ki, içte ve dışta düşman pusuda.

Bileceğiz.

O bilinçle siren seslerinde yeniden bileneceğiz.

Çünkü biz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz…

 

**

 

Başka Türkiye yok.

Bir uçtan diğer uca, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kadar bu ülke bizim.

Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan ve “Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, vatanıma da bağlıyım” diyen her kesimin; ırkı, dini, dili, mezhebi ne olur ise olsun bu ülke bizim.

Hepimizin.

Dağları ovaları ile ırmakları ormanları ile bizim.

Halayları ile bizim.

Horonuyla bizim.

Romanıyla bizim.

Köçeğiyle bizim.

Tulumuyla bizim.

Sazıyla bizim.

Bizim dostlar bizim.

 

Bu “bizim” paylaşım kültürümüzle  koruyacağız emaneti.

Dokundurmayacağız bir tek taşına.

Özgürlük kuşlarının barış şarkılarıyla uçmasına engellemek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz.

Ve hedefimiz olan çağdaş uygarlığa bilimin ışığında koşmaya devam edeceğiz.

Çünkü biz yemin ettik.

Atatürk’ümüze söz verdik.

Kurtuluş Savaşı’nı kazanıp bize armağan edenlere borçlu olduğumuzu hiç unutmadık ki.

 

Bugün “Ne Mutlu Türküm Diyene” bayrağı altında karanlığa saklananlara “sizi tanıyıp biliyoruz” deme günü.

Bugün Mustafa Kemal’e yeminimizi tazeleme günü.