Cumhuriyet Gazetesi’nin Muhabiri Nihat Can’ın Duran işhanındaki bürosunu eskiler bilir ve hatırlar. Ayrıca Kirmanlı Mahalle Muhtarlığı da yapan Nihat Can’ın trafik kuralları uyma konusundaki duyarlılığına rağmen, bir gurbetçinin kural tanımazlığı ile aramızdan ayrılışının acısı halen daha içimdedir.

Unutmam/unutamam.

Nihat Abi’nin o kaza sırasında yanında sadece 1 kişi vardı.

O kişi de O'nun en büyük dostuydu.

 

Nihat Abi, yemeğe gittiğinde de o dostunu hiç bırakmadı.

İlçe dışında da yanındaydı dostu.

Çünkü Nihat Can dostluğa çok önem verirdi.

Önem verdiği dostluklardan hep kazık yediği için de “İnsanları tanıdıkça” derdi.

Evet insanları tanıdıkça?

Devamı mı?

Bu nedenle hayvanları çok sever hayvan severler.

 

Nihat Can, kendisini ziyarete gelenlere bürosundaki piknik tüp ile kahve yapmayı ne de çok severdi.

Keyif alırdı keyif.

Kendi elleri ile dostuna, arkadaşına, yoldaşına kahve yapan kim var şimdi?

Var mı?

Nihat Abi buydu.

Dostluğa verdiği büyük değer/değerlere rağmen, hayat kırgınlıklarını bir kenara atar ve “kırk yıl hatırı vardır” demeyi sürdürürdü.

Farklıydı.

Duruşundan asla ödün vermezdi de!

 

Şimdi durduk yerde neden Nihat Can’dan söz ettim ki?

Nihat Abi’nin yanındaki dostu Kiti’ydi.

Kiti ve Nihat Can Kdz. Ereğli’nin sembol isimlerindendi.

O ikili herkesin sempati ile baktığı ve  bu büyük dostluğu da kıskandıklarıydı aslında.

Dostluk denildiğinde, “dostluğa ihanet” olarak ortaya yaşam gerçeğini kim yaşamadı.

Ben de bunlardan biriyim.

Benim de çok ünlü dostum vardı.

Tuttu herkesin içinde çırılçıplak denize girdiğinde reklam etti cümle aleme.

Benim mayolu olmam bir şey değiştirmedi ki.

Dostun her şeyi ortada denize girer ise yaftalanmaz mısın?

Öyle oldu ya.

Konuyu dağıtmayayım.

Nokta, nokta ve ünlem!

 

Nihat Can’ı anarım kimi zaman.

18 temmuzlarda unutmam.

Unutmamaya da özel çaba sarf ederim.

Çünkü…

O benim dostumdu.

Büyüğümdü.

Hep yol gösteren bir ağabeydi.

 

Dostum dedikleri, dost olabilsin yeter.

Dünya bize vız mı vız gelir gider.

Yaşasın dostlar ve dostluklar.