Kimi zaman gözlemlerimizin de dışında, başımızdan geçen ve gerçekten de tam bir kara mizah olan olayları paylaşıyoruz.
Yer Ereğli.
Adres Bağlık Polis Karakolu önü.
Olay yaya geçidi.
Ziraat Bankası şubesi önünden karşıya geçiş için çizilmiş yaya geçidinden geçiyorum. Karşı tarafta yaya geçidinin ortasında park etmiş bir aracın sürücü kapısı ile sürücü yanındaki kapı açılıyor ve araçtan iyi giyimli ve görünüşe göre de mektep medrese görmüş iki kadın iniyor. Ayakta iki laflarken araçlarını park edip sohbet ettikleri alanda duruyorum. Öyle bakıyorlar “ne oluyor?” diye. “Bu yol benim gibi yayalar için çizilmiş, yanlış park ettiniz” diyorum. Bu da kim yahu der gibi bön bön bakarken, işgal ettikleri yaya geçidinden çıkarak karşı tarafa geçiyorum ki, bir tanesi “Allah Allah” diye söyleniyor. İnsanız ve doğal olarak kızgınlığımız dışa vuruyor. Dönüyorum ve “bu çizgili alan yayaların. Biz yaya geçidinin üzerine aracını park ediyor ve uyarıldığınızda da tepki gösteriyorsunuz”.
“Anlamışlardır artık” diyerek yürüyerek uzaklaşıyorum ki, bir ses daha duyuyorum.
“Ben dörtlüleri yaktım.”
Ne demeli?
Özrü kabahatinden çok çok büyük !
**
Yine aynı yer ve aynı geçiş noktası.
Karşı tarafta yolcu indiren bir taksi çarşı istikametine dönmek için hareket ediyor ki, yolu ve yaya çizgisini enine kapatıyor ve tam yol ortasından ve yaya çizgisinden geçmeye çalışan benim üzerime aracını sürüyor.
Kaçmıyorum yoldan.
Fren yapıp duruyor ki, “görmüyor musun çekil yoldan” diyor içinden.
Elimde yaya geçidini işaret ederek “burası yaya yolu” işareti yapıyorum.
Bir anda direksiyonunu sağa kırarak gaza basıyor polis karakolu yönüne.
Bir gidişi var ki, lastikler yol ile öpüşüp duruyor.
Biliyorum ki, içinde bu şoför efendi okuyor.
Hem de ne okuma.
Öyle bakıyorum ardından.
Plakası mı, en son rakamı 8
**
Yine yer Ereğli.
Bir çok araç şehir merkezinin dışına doğru çıktığında, havalı korna kullanıyor.
Ki, aralarında halk otobüsleri de var. Bilerek ücretini de ödeyerek kimi zaman ulaşım için bindiğim bu otobüslerin kenar mahallede havalı, şehir merkezine geldiğinde ise dit korna çaldığına çok tanık oldum.
Gürültü...
Gürültü meraklısı olmayı o gürültü kimseyi rahatsız etmiyor ise bir şey demem/diyemem/diyemeyiz.
Ama…
Stres yapıyor gürültü.
Panik atak olanların sağlığını tehlikeye düşürüyor.
Hastası olan var işten gelip uyuması gereken var.
Olmamalı.
Dikkat etmeli insan.
Yine bir örnek.
Meydanbaşı fırının önünden yürüyorum ki, bir korna sesiyle irkildim. Yürürken herkes gibi düşünüp duranlardanım. Öyle dalmışım ki o korna sesi beni sıçrattı. Bastım küfrü ki, karşımda sırıtan bir çocukluk arkadaşım. Taksisine dit sesli kornanın en korkuncunu taktırmış ve bana selam vermek için ditlemiş.
Ditlendim ama küfrü de yedi.
Afiyet olsun…