Bolu’dan arkadaşım Maksut Beykoz ‘un en büyük hayali bir köy satın almak.
Köy-toprak ağalığı değil isteği.
O batılı.
Güneydoğu’daki köy ağalarının siyasette siz hiç “toprak reformundan söz ettiğini” duydunuz mu?
Sadece “Kürt sorunu” derler çiklet gibi.
Bir tanesi “marabaya toprak dağıtacağız” demez, diyemez!
Neyse, …
Maksut’tan söz ediyorum.
Maksut, parası olduğunda (bu para ancak piyangodan çıkarsa çıkar) satın alacağı köyde aş evi kuracak.
O aş evinin dışında barınacak evler olacak.
İçinde doktoru, hemşiresi de olacak.
Ve bu köyde sadece deliler yaşayacak.
Deliler ve bir köy.
Ve köyün sahibi de Maksut Beykoz.
Konuyu anladınız sanırım açmaya gerek var mı?
**
İnsanı insan yapan en önemli özellik vicdan sanırım.
Vicdan var ise erdemlerin tümü de o bünyenin beyninde de, yüreğinde de var.
Vicdan yok ise yok.
Hiçbir şey yok.
Vicdanlı insanların duruşu ne kadar farklı değil mi?
Birincisi o çok söz edilen “kul hakkı”.
Sonra var olanı paylaşmak.
Eşitlik ve paylaşım sonrasında gelir ama arada illaki çalışmak, çalışmak, çalışmak mutlaka olmalı.
Bütününde yardımlaşmanın gizliliği yatıyor.
O saklı.
Kendisi gibi, verenin de alanın da birbirinden haberinin olmadığı ve verenin de kendi ailesinden bile sakladığı iyilik.
Çok anlamlı.
Onurlu.
Eşsiz!
**
Böyle bir anlayış içindeki yüreğin deli köyü kurmasını kim anlar?
Tek kelimelik karşılığı ise “insan” olan olmalı diye düşünenlerdenim.
İnsanlığın yerleştiği adreste, cinsiyet, dil, din, ırk, mezhep falan yok.
O özel duygu ve karakteristik özellik coğrafya da seçmiyor.
Sadece vicdanı olanın kimliğinde yeşerip beslenerek kök salıyor.
Bilinç oluşmasıyla da yaşamın temel ilkeleri böyle belirleniyor.
İnsan olmak.
İnsan gibi davranmak bu
İnsanlığa yaşamını adamak,
**
Hepimizin çevresinde çok ama çok zenginler var.
Zenginliğini insanlığına adayanlar da, tam aksine zenginliği ile insanları ezenler de çok çok var.
Dedik ya insanlığın ayarı.
O ayar baştan kaçtı ise tutmaz.
Tutturulamaz!
**
Maksut gibilerin hayalleri insan üzerine kurulu.
İnsanlara el uzatmak.
Paylaşmak ve vicdanını da mutlu etmek.
Bu kadar basit!
Duygusal.
Erdemli.
Örnek.
**
Maksut, bu deliler köyünü kurarak delilerin toplum içinde dışlanmasını, horlanmasını, çaresiz kalıp ötekileştirilmesinin önüne geçmek istiyor hayaliyle,
O hayal beni hep etkilemiştir.
Her bir beyin engelli bir vatandaş gördüğümde Maksut düşer aklıma.
O’nun insanlığı.
İnsana insan gibi bakışının derinliğine ulaşmaya çalışırım.
Bir de zenginliği ile övünen insanlık fukaraları geçer gözlerim önünden.
İşte onlara çok üzülürüm.
Acınacak hallerinin bulunduklarının farkında olmadıklarından…