Geçmişten bu güne kadar bugün yaşanan tehlikeleri dile getirenlerin kimi zaman canıyla ödedikleri bedeller güme mi gitti şimdi.

Ortalık yalancı pehlivanlarla dolu.

Fetö düşmanı doldu ortalık.

O düşmanlığını ilan edenler dün ne yapıyordu?

Neredeydiler?

Kimlerle dans ediyorlardı?

Kimlerle sosyal, ekonomik ve kültürel işbirliği içindeydiler?

Şimdi salla!

Oh !

Tribün şovlar devam ediyor.

Hem de sürüsüyle.

Ne dedi İlker Başbuğ?

Cumhurbaşkanı Fetö ile savaşta tek başına!

Ya bunu söyleyen Fetö örgütünün “terör lideri” diye hapse attığı Genel Kurmay Başkanı.

O diyor, “Erdoğan mücadelede tek” diye.

Boru değil bu söz.

Tespit!

Başbuğ’a göre gerçek…

 

Dün ile bugün arasındaki köprüde, kim dün ne demiş ve ne yazmış iyice tartmalı.

Şimdi herkes delikanlı.

Ama bukalemun delikanlısı.

Çünkü…

Zaman araziye uyma zamanı.

Zaman gözden kaçıp, “kral öldü yaşasın kral” deme zamanı.

Meydanlar böyle dolu.

İki yüzlülerle.

 

Tabi ki, bu darbe kalkışmasını durduran ulusalcılar yine bir  kenarda.

İzliyorlar.

Dün olduğu gibi.

Çünkü onlar Cumhuriyetin de, laikliğin de, çağdaşlığın da,  hukuk devletinin de, demokrasinin de gerçek ve vazgeçilmez bekçileri.

Onlar Kemalist!

Cumhuriyeti koruma ve kollamadaki namus borçlarının bilincinde olup, sürekli görevdeler.

Öyle önlendi bu alçak girişim.

Öyle susturuldu.

Ki, meydanlar da 29 Ekimlerde de görmek istediğimiz milyonlarla doldu.

“Demokrasi” dedi vatandaşlar.

Böyle anladılar anlamını.

Böyle kazındı bilinçlere.

 

Keşke, T.C ve andımız kaldırılırken de bu meydanlar inleseydi.

Neyse.

Bundan sonra buluşulur; demokrasi de  ve cumhuriyette.

Böyle güçlenir ülke.

İkiyüzlülerden de arınarak…