7 ve 8 Kasım’da Kdz. Ereğli’de peşpeşe iki ayrı tören var. Sarıkamış Deniz Şehitleri 7 Kasım’da,  taşkömürünü bularak ilk maden şehidi de olan Uzun Mehmet’i de 8 Kasım’da anacağız protokol ağırlıklı olarak.

Törenlerin amacı ne?

Öncelikle; olayları unutmadığını/unutturmayacağımızı hatırlatmak.

İkincisi de; tarihten gelen önemini bu günlere taşımak.

Her iki konuda da üzerimize düşen görevleri yerine getirebilme sorumluluğumuzun bilincinde isek mesele yok.

Ama…

“Tören işte hadi gidip gelelim de bitsin” mantığıyla olayları ve gelişmeleri bu bakışla değerlendiriyor isek yandık.

Sarıkamış Deniz Şehitleri konusu ilk gündeme geldiğinde, Kandilli açıklarında 3 bin deniz şehidi verildiği öne sürüldüğünde, battığı belirtilen üç gemiye 3 bin kişiyi mantığım sığdıramamıştı. Bu konunun üzerine gittik ve sonucunu da aldık.

Öyle ya, gemide kumanya  var, cephane var, askeri teçhizat ve giyim malzemeleri var ve bir de 3 bin kişi ha?

Bu rakam gemilere sadece asker bindirsen bile hayali gelmişti.

Sonunda araştırdık ve bulduk ki, rakam öyle değil.

Sadece yüzlü bir rakam ki, çoğunluğu da tutsak alınmıştı.

Şunu demek istiyorum: Tarihi doğru bilmek ve anlatmak.

 

Örneğin Uzun Mehmet konusu.

Karnından konuşarak karşı bir kamuoyu oluşturanların yarattığı bilgi kirliliği devam ediyor.

Ki, bu durumu hep  Ereğli’nin tarihine yapılmış bir ihanet ve saygısızlık olarak değerlendirdiğim için “Bu iddia bulunan içimizdeki İrlandalılar açıkça ortaya çıksın. Uzun Mehmet efsanesinin 1932 yılında Zonguldak’taki Halk Evi’nde uydurulduğunu yaymak abesle iştigaldir. Ayıptır. Terbiyesizliktir.” Diyorum.

Bu şizofrenik bir vakıadır!

Peki o  zaman “ 1920 yılında neden Kdz. Ereğli’de Uzun Mehmet Parkı vardır?” diye sormak isterim.

“Neden Uzun bilmem kim? Ya da niye kısa bilmem kim? Denilmemiş de, Uzun Mehmet Parkı adı verilmiştir?”

 

Neyse asıl vurgulamak ve öneri olarak gündeme taşımak istediğim şudur:

Bu kez bir ilke imza atalım mı?

Uzun Mehmet Anıtı’nda yapılacak bu törenlerde, en öne protokolü değil, Uzun Mehmet’in torunları, yakınları, maden işçilerini, köylülerini ve köy muhtarını çıkaralım mı?

Çıksın orada konuşmayı muhtar yapsın.

Torunları yapsın.

Madenciler yapsın.

Böylelikle “vefamızı” ortaya koyalım.

Farkındalık yaratalım.

Olmaz mı?

 

Ve bu törenin ardından da, 2017 8 Kasım törenlerini çok daha kapsamlı düzenleyebilecek bir ekip oluşturalım.

İçinde TTK, GMİS, Kandillililer Derneği, kömür  burada olduğu için kurulan Erdemir de olsun.

Tabi ki belediye en önde ve başta olmalı.

Ha, Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği de,  eğer ki “Uzun Mehmet Efsane Değildir” diyor ise ekipte onlar da yer alsın.

Bu yıl farklı olsun ki, önümüzdeki yıllarda yeni düşünce ve fikirler yaşamda yer bulabilsin.