Oh ne güzel.
Bu büyük fırsatı iyi değerlendirmeli.
Ama nasıl?
Naylon bir dosyaya isteklerimizi yazıp da vermeli mi?
Elbette değil.
Ereğli’nin isteklerini yol boyu asılacak pankartlarla iletmeli.
Örneğin:
-Tersanelerimizin yeniden açılmasını istiyoruz.
-Eski Devlet Hastanesi arazisinde üniversite kampüsünün inşaatına başlanmasını talep ediyoruz.
-Gazi Alemdar Müze Gemisine İstiklal Madalyası hakkımızı hatırlatıyoruz.
-Arifiye-Ereğli demiryolu projesine başlanmasını istiyoruz.
-1964 yılında havaalanının bulunduğu Ereğli’nin yeniden hava ulaşımına açılmasını bekliyoruz.
-Erdemir’in Ereğli’ye kör ve şaşı bakmamasını istiyoruz.
İsteklerinizi böyle yazarak, kamuoyu oluşturun.
Ve…
Salı Günü ilçedeki tüm gazeteler bu başlıklarla yayımlansın ve Cumhurbaşkanının önüne bu gazeteleri koyarak, mağduriyetimizi dile getirerek, “isteklerimiz bunlar” diyelim.
Ha, bunlar yapılmayıp kişisel egoların öne çıktığı bir ziyarete dönüşür ise bu fırsat, Ereğli kaybedenler kulübünde kalmaya mahkumdur.
Umarım tarih tekerrür etmez!
NOT: Bir hatırlatma yapayım, Cumhurbaşkanını içinde tuvaleti olmayan belediyenin çilek çay bahçesine götürmeyin. Ola ki, bir tuvalet ihtiyacı olur ise valla tümünüzün hali harap olur. Soluğu nerede alırsınız bilemem. Su ürünlerinde tuvalet varmış, orayı bari hazırlayın.
**
Belediyenin yayımladığı kitabın kapağında “Değişimi takip edin” yazıyor.
Değişim?
Değişim dedikleri kalın bir kitap.
Epeyce de ağır.
Resimlerle dolu bu kitabın parasını tabi ki biz verdik.
Hepimiz.
Yani vergilerimiz.
Bütün bu para mara işlerini bir kenara bıraktığımızda, kaç adet basıldığını bilemediğimiz bu kitap için harcanan kağıdı tahmin ettiğimizde, insanın içi acıyor.
Kim bastı, kaça bastı, nasıl sipariş edildi gibi ayrıntıları takıntı yapmıyorum.
Takıntım kağıt.
Çevre.
Kaç ağacın canına kıyılmıştır acaba bu katalog için?
Ve kapağında da “Değişimi takip edin!” vurgusunu düşünüyorum yeniden.
Değişim sözünden ne amaçlandı ki?
Benim gördüğüm koskocaman birsavurganlık.
Günah!
Yazık!
İşte o kapaktaki “değişim” vurgusu kağıt savurganlığına “dur!” olsaydı ne de güzel olurdu.
Hele ki; günümüzdeki iletişim teknolojisi düşünüldüğünde.
Büyük oranda, kapağına bakılıp atılacak olan bu kataloglu tanıtım israftır.
Ereğli artık şu katalog belediyeciliğinden kurtulmalı.
Savurganlığa “hayır!” demeli.
İletişimdeki değişimi de, her sabah ölüm haberleri yayımlayarak insanın içini karartan, anons sistemini kaldırarak gerçekleştirmeli.
Eller aya, peki biz?
Biz ?!!