Doğu Karadeniz’de eylem var eylem.

Halk kokulu eylem.

Çevre duyarlılığında eylem.

Gelecek adına eylem.

Çocuklar için.

Doğa için.

Yaşam için eylem var.

 

Bir tarafta Milletin a….sına koymak isteyen ve arkasında devlet olan var. Hükümeti, valisi, kaymakamı, jandarması, polisi, istihbaratı, provokatörleri, iş makineleri, kırıcıları, delicileri, tel örgüleri, copları, biber gazları, dipçikleri, helikopterleri, tomaları, yağcıları, beslemeleri, dalkavukları, paraları, pulları, villaları, fabrikaları, yolları, yolculukları, yolunu buldurdukları, eşkıyaları ile amaca giden yolda her şeyi yolu ve yöntemi kullanmaktan kaçınmayan  sermaye.

Diğer yanda  kim mi var?

Halk var halk.

Sadece halk.

Genci yaşlısı “önce insan” diyen yöre halkı var.

Birkaç gönüllü hukukçusu ile halk var.

O halkın parası pulu yok.

Medyası yok.

Sesine ilgi gösterecek etkin ve yetkinleri de yok.

Ama…

Yürek var.

Eylem heyecan var.

Doğayı koruma cesareti var.

Bu kadar.

**

 

2005 yılında gezip gördüğüm Doğu Karadeniz’e, en son geçen yıl kültür turu ile bir daha gidebilme şansını bulduğumda, o çok anlatılan Uzun Göl’ün nasıl gecekondulaştığına tanık olmuştum.

Uzun Göl’ü katletmişler.

Siz bakmayın adının Ayder olduğuna.

O güzelim doğa da rant sektörü tarafından boğazlanmış ve  çirkinleşmenin güzel (!) örneğine kavuşmuş.

İnsanın girdiği her yer nasıl böyle yakılıp yıkılıp veya işgal edilir ki?

Örnek çok.

O kadar da çok ki.

 

Şimdi Doğu Karadeniz direniyor.

Diyor ki, çevreme dokunma.

Balığa dokunma.

Havamı kirletme.

Geleceğimizi yok etme.

Bunu derken de, “Ben Halkın Ben” diyor.

 

Ben halkım ben.

Halk devlet ise

Devlet de halk için var ise

Peki nedir bu işkence?

Nedir bu katliamlar?

Niyedir bu peşkeş çekmeler?

Nedendir devletin güç ve güçlerini devleti oluşturan halkın üzerine sürmeler.

Ayıp değil mi o jandarmayı polisi oraya göndermek?

Ayıp değil ki kamu yöneticilerinin halkın tepesine Azrail gibi çökmesi?

Ayıp değil mi doğanın yok edilmesi?

 

Ne diyor eylemdeki Havva Bekar Anne:

Vali bize çapulcu diyor. Biz çocukluğumuzdan beri burada yaşıyoruz. Vali, Kaymakam kimdur? Ben halkim ve puradayım. Ben, ben, ben, halkım ben. Mahkeme nedur, makeme bizuk. Kimdur devlet ya, bizim sayemizde devlettür. Ben, ben, ben, halkım, ben halkım.”

Başka söze gerek var mı?

Ben, ben, ben! Halkım ben…