Önümüzde CHP kurultayı var.

Kamuoyunda “Kurultaylar Partisi” olarak bilinen CHP’nin bu kurultaydan topluma umut vererek çıkmasını beklemek bir hayli zor.

Çünkü…

CHP’de değişen bir şey yok.

Deniz Baykal ve Önder Sav’dan kurtulan CHP’de demokrasinin d si yine yok.

Yine adaylar genel merkez tarafından belirleneceğine göre, hangi demokrasiden kim niye bahsedebilir ki!

Özgürleşip demokratikleşemeyen CHP’nin partinin tabanında bir yarış başlatamaması nedeniyle eski hantal ve yaşlı kadrolarla başarı elde etmesi mümkün değil.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun iyi niyeti  ve çok çalışkan oluşu bir yere kadar.

Ötesi muhalefet.

Belki ana belki yavru.

 

CHP Kurultayına baktığımızda en çok kadın kotası dikkat çekiyor gibi.

Bu kotada yarış olacak.

İyi güzel de, kadın ve erkek eşit ise bu kota da neyin nesi.

Hatta ayıp değil mi?

CHP’de olsa olsa yüzde 5 gibi yaşlılar kotası olur. Bu kotanın da yarısı kadın yarısı da erkek olur. 60 yaşından sonrakilerin ağabeylik ablalık yapacağı bir kota partideki yaşlı kadroların da devre dışı kalmasına katkı verir.

CHP yaşlı.

Gençlik aşısı yapamıyor. Bu gerçekleşmeyince de, genç erkek ve genç  kızlar partinin kapısından içeriye girmiyor.

Çünkü manzarayı gördüklerinde moral bozuluyor.

30-40 sene önceki partililer yine önde.

Yine herkesi ötekileştiriyorlar.

Ve partinin kapısını tutmuşlar, “gençlik kolları” biziz havasında malum sıkıntıları yaratıyorlar.

Bu nedenle CHP’nin Temmuz ayının ortasında radikal kararlar alabilmesi mümkün görülmüyor.

 

Kurultayda parti meclisine aday arıyor genel başkan.

Kemal Derviş’e bile teklif götürdüğü yazılıp çiziliyor.

Hamam ile tas hiç değişmeyecek anlaşılan.

Bunun adı parti meclisi.

Dönmelerin ne işi var bu mecliste?

Siyasi çizgisi oradan oraya savrulmuş ve döne döne gidecek başka kapı bulunmadığı için CHP’ye sığınanların PM alınması, CHP’ye yapılmış bir haksızlık ve yanlışlık olacaktır.

Duruş önemlidir duruş!

Yaşlıların ve dönmelerin PM de görev almasını hangi gerçek CHP’li içine sindirebilir.

12 Haziran seçimlerinde Aydın Ayaydın ve Sinan Aygün gibileri sevmedi ki CHP’liler.

Siyasi çizgileri sosyal demokrat olmayan bu  eskileri CHP’nin başına bela eden kafa, umarım ki bu kez yine dönekler ve yaşlılar ile doldurmaz partinin meclisini.

 

Sonuçta bu kurultayın CHP’nin yelkenlerini dolduracağını söylemek bir hayli zor.

Çünkü;

-Bu genel başkan iyi niyetli ama koltuğu dolduramadı.

-Partide tüm adayların önseçimle belirlenmesi yolundan kimse gitmediği için partide demokratik teamüllere geçit yok.

-Yaşlılar ordusunu gençleştirme düşüncesi hiç tartışılmıyor.

-Ülke gerçekleri de değerlendirerek, partiyi iktidara koşturacak Emine Ülker Tarhan veya Birgül Ayman Güler gibi genel başkanlık yapabilecek kadın liderlerin kimse farkında değil.

-Anlaşılan o ki dönmelerin egemen olduğu bir parti meclisi oluşacak.

Bu durumda kim umutla dolsun ki!

Perşembenin gelişi çarşambadan belli ise, Türkiye’nin geleceğini AKP politikalarının belirleyeceğini öne sürmek hiç de saçma değil.

Hep yazıp çizdim; Türkiye’nin sorunu AKP değil, CHP’dir diye.

Evet öyle.

Ahı gitmiş vahı kalmış kadrolar ile iktidar olunmaz ki.

Genç olacak genç.

Genç kızlar ve erkekler.

Ve özellikle de kadınlar.

Gerisi hikaye.

Aynen kurultay sonrası oluşacak kadrolar gibi…

-