8 Kasım Uzun Mehmet’i Anma ve Dünya Kömür günü; kömür tozunu bilen ve yutan ve geçimini bu sektörden sağlamış veya sağlayanların çok daha önemsediği gündür.

Ereğlili Uzun Mehmet bir kahramandır.

Yiğittir.

Kömürü bulduğu için canından olan Kestaneci Köylü Uzun Mehmet’i adına yakışır bir duruşla bilmek, anlamak ve anmak hepimizin de tarihsel bir sorumluluğudur.

Her kent ve yöre kahramanına sahip çıkıp korur ve O’nu sonraki kuşaklara  adına yakışır şekilde anlatır.

Bu sorumluluktur.

Namuslu olmaktır.

Bu bilinç ile Dedemiz Uzun Mehmet’i anıyor, anısı önünde de saygı ile eğiliyorum.

 

Uzun Mehmet’in kömürü bulmadığını söyleyerek kafa bulandırıp haksızlık yapanların da; özde Türkiye Cumhuriyetini, valileri, kaymakamları, belediye başkanlarını, sendikaları, Uzun Mehmet adına mahalle ve okul kuranları, bir çok kamu kurum ve kuruluşu yalancılıkla itham edecek kadar ihanet içinde olduklarını bir cümle ile geçmek istiyorum.

 

Bu özel günde, çok tartışma konusu olan Ağustos ayında kaleme alıp yayımladığım “Eleştiri ve Öneri” makalemi altına bir kez daha imza atarak yayımlamak istiyorum.

 

İŞTE O YAZI

Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği’ni hep önemsedim. Kurulduğu günden bu yana ilçe tarihine sahip çıkan ve önemli etkinliklere imza atan bu derneğimizin her 29 Ekim’de düzenlediği Cumhuriyet Baloları bile ne kadar güçlü ve ses getirirdi.

Hele ki Alemdar olayı.

Eski hastane önündeki Alemdar Anıtı’nda yaptığı anma toplantıları daha dün gibi aklımda. Derneğin eski Başkanlarından Mustafa Özçelik’ten almıştım albümü de bilgisayara fotoları aktarıp, kendilerine de CD olarak verip hizmet sunmuştum. O fotolar arasında Alemdar Anıtı önündeki anma toplantılarında kendimin fotolarını da görmüş ve “ah o yıllar” sözümle yaşlanmaya doğru koştuğumuzu ifade etmiştim.

Ruhi Cöbekoğlu’nun döneminde bir ara Zonguldak kaynaklı olarak başlayan “Taşkömürünü Uzun Mehmet bulmamıştır. Bu söylentidir ve efsanedir” türü açıklamalara karşı Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği’nin ortaya koyduğu çıkış daha dün gibi. Dernek yönetimi bu iddialarda bulunanlara ağızlarının payını hep verdi/vermiştir.

Bugüne gelindiğinde ise, derneğin yönetimini elinde bulunduranların eski yönetimlerin duruşu ve görüşünü savunmayan bir anlayış içinde olduklarını üzülerek görenlerden biriyim. Anlamakta zorluk çektiğim bu durumun Kestaneci mahalle sakinlerini nasıl incittiğini bilenlerdenim.  Uzun Mehmet’in kömürü keşfetmesiyle ilgili gerçekleri maniple edenlere karşı Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği yönetimin ses çıkarmaması elbette dikkatlerden kaçmıyor.

Neden Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği’nin yönetimi bu politikalara karşı dünkü duruşunu sürdürmüyor?

Soru açık ve net?

Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği’nin bugünkü yönetimi açık ve net olarak Uzun Mehmet’in kömürü buluşuyla ilgili görüşlerini ortaya koymalıdır.

Sözlü olarak istediğim bu talebime yönetim kurulu toplantısından sonra yanıt vereceğini söyleyen Sevgili Başkanları Gürdal Özçakır artık susmamalı ve konuşmalıdır.

Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği bu konuda ne düşünüyor?

Bilelim.

Kamuoyu da  bilsin.

Tabi ki bu derneğin bu yıla kadar görev yapan eski yöneticileri ve başkanları da bilsin.

Eğer ki, Uzun Mehmet’in taşkömürünü bulmadığını söyleyenlere inanıyor ise derneğin kurucularının da bir şeyler söyleme hakkı vardır.

Haklı olarak konuşurlar.

**

Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği’ni asla yıpratmak istemem. Bu derneğin eskiden bu yana yaptığı önemli hizmetleri çok iyi bilenlerdenim.

Adı tarihimiz bizim.

Ama…

Adında “Ereğli” olan bir dernek yönetiminin de Uzun Mehmet ile ilgili görüşlerini saklı tutması veya açıklamaması doğru değildir.

Şimdi konuşma zamanı.

**

Uzun Mehmet’in doğup büyüdüğü Kestaneci Mahallesi’nin eski ve yeni muhtarları ile buluşup Köseağzı’na gittim ben de. Köseağzı’nın bağlı bulunduğu Balı Mahalle muhtarı da vardı bu buluşmada.

Önceki yıllarda “Burada Tarih Yatıyor” başlığıyla yayımladığın Köseağzı değirmeninin yıkıntılarında tarih aradık. Eski bir kiremit parçasını alıp geldim dönüşte de.

Amelebirliği’nin merhum başkanlarından Kemal Yıldırım döneminden bu yana geçen sürecin canlı tanığı ve Uzun Mehmet’in taşkömürünü bulduğu alanın korunması ve turizme kazandırılması yolunda yüzlerce yazı kaleme almış bir Ereğlili olarak, bu noktadan itibaren konunun ya dernek ya da platform aracılığı ile gündeme taşınmasının sırası geldi.

Kestaneci ve Balı mahalle muhtarlarını bu konuda kararlı gördüm.

Ciddi olarak ele alınacak her konu başarıya ulaşır.

 

Sonuç olarak:

-Köseağzı değirmeni restore edilmelidir.

- Kestaneci ve Balı mahalle muhtarları, Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği, Kandillililer Derneği başka olmak üzere bir platform kurulmalıdır.

-21 Haziran’da Zonguldak’ın kurtuluş gününde gündemde bulunan Uzun Mehmet’i anma programının kaldırılması için resmi başvuru yapılmalıdır.

-Valilik kaymakamlıkla birlikte Uzun Mehmet’in yılda bir kez ve sadece Ereğli’de Kestaneci’de anılacağını karar altına almalıdır.

-8 Kasımlar ayrıca Dünya Kömür Günü nedeniyle çok yönlü etkinliklerin yer aldığı programlarla zenginleştirilmelidir.

-Kestaneci’deki Uzun Mehmet Anıtı ve çevresinde daha önce planlanan proje Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğine sağlanarak gerçekleştirilmelidir.

-Uzun Mehmet ile ilgili kültür ve sanat alanlarında yayınlar çıkarılmalı ve emeği temsil eden madenciliğin önemine vurgu yapan etkinlikler yayılmalıdır.

 

NOT: Bu yazım ile ilgili olarak Sayın Gürdal Özçakır eleştirileri bir öğretmene yakışır seviyede yanıtlamak yerine,  bir sosyal paylaşım sitesinde şahsımla ilgili bir çok suçlama sıralamış ve beni Kdz. Ereğli Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği’nin sayfasını, sanki şahsi malı gibi görüp izlemekten yasaklar koyarak men etmiştir.  Sayın Özçakır’ın Uzun Mehmet ile ilgili görüşlerini dernek başkanı olduğu için öğrenmeye kamuoyunun hakkı vardır. Çünkü bu dernek kurulduğundan bu yana göreve gelen tüm başkan ve yönetim kurulu üyeleri Uzun Mehmet ile ilgili spekülatif söz ve açıklamalara karşı durmuş ve sert tepkiler vermiştir.