“Un, su, şeker hazır da helvayı yapacak usta aranıyor.”
Ne de güzel söz.
Hoş da.
Şu sözle de desteklenebilir mi?
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”
Evet üst üste oturdu, örtüştü değil mi?
Bu sözleri hatırlatmaktaki amacım şu:
Yaşadığımız kent; hem tarih, hem kültürel, hem ekonomik, hem de doğal güzellikler açısından öylesine zengin ki, bu güzellikleri görmemek için sadece kör olmak gerekir.
Ya da?
Beceriksizlik.
Beceriksizlik sözü hiç de hoş olmadığı değil mi? Bu sözü geri alarak, amacımızın bağcıyı dövmek olmadığı ve üzümün her türlüsünü dostluk ve ortak akıl çerçevesinde birlikte yemek olduğuna vurgu yapalım en iyisi.
Doğrusu bu çünkü.
Yakışanı da!..
Bildiğiniz gibi Kdz. Ereğli’nin tarihi ve kültürünü coğrafi zenginlikleri ile öne çıkaracak ve bu büyük zenginliği turizme kazandıracak bir çalışma, Deniz Ticaret Odası ve Bakka işbirliği ile hazırlanan proje dışında yok.
Eller gider aya da, biz niye gideriz yaya?
Bu kentin onca yetişmiş üniversite mezunu teknik insan ordusu var.
Adında “Ereğli” yazan onca sivil toplum kuruluşu da var.
Hatta konseyi bile var.
Ama…
Bu güzeller güzeli ilçenin geleceği üzerinde bilgi paylaşımını gerçekleştirecek, görüş ve önerileri bir araya toplayacak, çözüm konusunda işbirliğini öne çıkaracak, kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdümü sağlayarak beyin fırtınaları yaratacak, tarihsel zenginlikler başta olmak üzere geleceğin kilometre taşlarını döşeyecek ustası yok.
O usta yıllardır yok!
Diyeceksiniz ki “Bu usta kim olabilir?” diye.
Birinci sırada elbette belediye.
İkincisi kaymakamlık.
Üçüncüsü Milletvekilleri.
Dördüncüsü mü?
İşte burada bir duralım!..
Bu da benden somut bir öneri.
Herhangi bir kurum.
Erdemir diyemiyorum, o sosyal sorumluluğunu nispeten yerine getirmeye çalışan Erdemir yok artık. Şimdikiler, Ereğli’yi iplemiyorlar, sinekten bile yağ çıkarma alışkanlıklarından hiç vazgeçmiyorlar.
Ama…
Ereğlili olmanın bilincindeki diğer büyük şirketler yapabilirler.
Kentin çok boyutlu haritasını çıkarttırıp tarihsel geçmişini tüm köylerini de tarayarak var olan veya olmayan tüm bilgileri toparlayacak ekipler oluşturabilir. Bu ekiplerin tespitlerini kamuoyu ile paylaşırken, dünyanın tüm müzeleri, üniversiteleri ve kütüphanelerini tarayarak bölgenin bilinen veya bilinmeyen bilgilerini gün ışığına çıkarabilir.
Hatta…
Sonraki kuşaklara bırakılması gereken yeni sosyal yaşamlarını bile bugünden koruma altına alabilir.
Şimdi.
Bu usta kim?
Kim olabilir?
Yok mu bir usta?
Ereğli’yi seven ve kendini Ereğli’ye adayacak?
Yok mu?
Kalmadı mı?
Tükendi mi?