Bu öyle bir fırsat ki, bir daha ya ele geçer ya da geçmez.
Milyonda bir olur böyle şeyler.
Emeğin Başkenti tarihsel fırsatı buldu.
Sadece buldu.
O kadar.
Ama…
Her fırsat yakalanınca değerlendirilmiyor.
Fırsat başka bu fırsatı değerlendirme yeteneği çok başka.
Yani arada “başka” diye bir sözcük var.
İşte o “başka”nın bölgenin lehine olduğunu söyleyememek ne kötü.
Ne de can sıkıcı.
Un, su, şeker var ama helvacı yok.
Ustalar firarda sanki.
Niye böyle bir eleştiride bulunuyorum ki?
Vardır elbette bir sebebi.
Şimdi bu Zonguldak, karaelmas taşkömürünü ulusal ekonomiye kazandırırken binlerce şehit vermedi mi?
Ya kolu, bacağı kopanlar?
Ciğerleri kömür tozu solumaktan yorulanlar?
Sağladığı artı değerler?
Yani; uzun yıllar ülkeyi sırtında taşıyan koskoca Zonguldak şimdi tutup da halen daha sorunlarını çözüme kavuşturamıyor ise ne zaman ayağa kalkacak ki?
Cumhurbaşkanı ile her an görüşebilecek milletvekilimiz var.
Başbakanımız var.
Seçimlerde de sandıktan birinci parti çıkıp milletvekilliği lacilerini giyenlerimiz var.
Kapı gibi belediye başkanları görevde.
Örgüt emre hazır.
E o halde?
Beklenen ne?
Yaşadığım ilçe Kdz. Ereğli’ye bakıyorum tık yok.
İnanın bir Ereğlili olarak içim sızlıyor.
Daha önce açıklaması yapılarak verilen sözler bile tutulmuyor.
İşte Turizm Otelcilik lise binası ortada yok. Daha birkaç ay önce bölge milletvekili Faruk Çaturoğlu 2017 yılında inşaatına başlanacak dedi ama. Sorup soruşturunca böyle bir girişimin bile olmadığını öğrenmek ne kadar moral bozucu.
Ya spor lisesi.
Eğitim Dede lakaplı merhum İbrahim İzmirli’nin parası hazır vasiyeti kemiklerini sızlatıyor ama kılını kıpırdatan hiçbir yetkili yok.
En iyisi saymayayım diğer çözüm beklenen sorunları.
İnsan gerçekten üzülüyor.
Sadece şunu sormak istiyorum.
Kdz. Ereğli’de ne değişti de işler bu kadar askıya alındı?
Zonguldak böylesine tarihi bir fırsatı yakalamışken asla ve asla kaçırmamalı.
Siyasetin ötesinde bir işbirliği sağlanarak, toplum ortak akılda buluşup/buluşturulup, iktidardan çözüm noktasında taleplerini sıralamalı ki hak ettiklerini alabilsin.
Yakasında “Zonguldak” etiketi bulunan bu dönemin yetkilileri, görevlerini sorumluluk bilinci ile yerine getirmek için ne bekliyorlar anlamak o kadar güç ki!
Dedik ya, un, su ve şeker hazır!
Usta başka yerden gelmez!
O kadar usta geçinen var iken neden bu helva pişirilemez ?
Neden?
Zonguldak’ı seven bir Allah’ın kulu çıksa da konuşsa.
Anlatsa.
Paylaşsa.
O da yok !