En büyük hayalimizdir geleceğimizi garantiye alacağımız ümidiyle yaşamak.

Gelecek ve emeklilik.

“A h bir emekli olsam” der dururuz yıllarca.

Derken gelir o gün de…

“Ben bugün emekliyim” gururlanması bir süre sonra ters dönmeye başlar.

Boşluğun farkına varmaktır bunun ilk işareti.

O “ne zaman akşam oldu ya” serzenişi ile geçen onca yılın ardından günü/günleri dolduramamanın çaresizliği bir çöktü ise bilince, eyvah!

Zor emeklim zor!..

 

Her gün aynı.

Sabah kalkınca önce kahvaltı ve sonrasında ise sokak.

Evden git de…

Nereye gidersin?

Kiminle yarenlik edersin?

Nasıl bir ortam var yaşadığımız ortamda?

Arkadaşlık veya akrabalık ilişkileri ne durumda?

Aşağı koy boş, yukarı koy boş.

Herşey bomboş…

Her gün de evde oturamazsın ki… Evden gideceksin ki eşinin arkadaşları gelecek ve iki kelam edecekler başbaşa…

Of!..

Kahvehane veya çay bahçesi de pahalı. Sürekli git-gel yapsan emeklinin maaşı yetmez.

Zaman geçmiyor.

İlerlemiyor saatler.

Tik tak!

Zaman bu…  Yaşamın en değerli hazinesi… Ardından da sağlık gelir ya zaten… Ama emeklilikte boşa çıktı… Dolmuyor…

 

Yolda sokakta rastladığım her emeklide zamanı geçirme konusunda büyük bir boşluk içinde olduklarını hepimiz görüp tanık oluyoruz.

Soru şu:

“Bugün ne yapacağız?”

 

Hobi evleri olsa, onca yıllık mesleki birikimlerini paylaşacak olanların yaşamı dolup taşar da, o da yok işte yok!

Emeklilere yönelik bir dizi seçenekler üretilerek o güzelim zamanlara renkler serpiştirilse…

“Sosyal tesisler” kavramının içi hiç doldurulmadı ki.

Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır…

Yıkılacak ne kadar çok anlayış ve bakış var!..

 

Yokluk… yokluk… yokluk…

Yok olsun yokluk !

Yokluğu yıkmalı !

“Nasıl” mı?

Yerel yönetimleri “Hobi evleri ve bahçeleri” konusunda zorlamalı.

Sivil toplum örgütlerine katılarak, öncelikle de çevre konusunda toplumun sesinin daha gür çıkmasına katkı vermeli.

Yerel tarihe merak sarıp, konuyla ilgili derneklerin içinde yer almalı.

Saksıda çilek ekmeli. Evlerin balkonları ve bahçeler çiçek bahçesine döndürülmeli.

Pratik bilgilere dayalı el sanatlarına ilgi duymanın yollarını aramalı.

Ama…

Asla ölümü beklememeli.

 

Ölümü bekliyor benim yaşadığım kentte onbinlerce emekli.

Yalnız.

Suskun.

Ve de umarsız.

 

**

 

Bir şey yapmalı!

 


Bir şeyler yapmalı, mutlu
Umutlu bi şeyler
Enkazların, yıkımların ardından
Güzel günler müjdeleyen

Her giden bi şeyler götürdükçe, 
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak
Bir şeyler yapmalı, 
Bir şeyler , saklanacak

Bir şeyler yapmalı, 
Çocuk kadar masum, 
Bir nefes kadar kıymetli
Ve uzak geçip giden günler kadar

Bir şeyler yapmalı, 
Hem yaşamak hem ölmek gibi, 
Giden bir geminin içinde olmak gibi
Bir şeyler yapmalı, sevmek gibi

Bir şeyler yapmalı deniz gibi
Alabildiğine mavi
Rüzgar gibi serin olmalı, 
Çınar gibi gölgelikli

Bir şeyler yapmalı
Yaşanası bir hayat gibi
Bir şeyler yapmalı
bir şeyler, şiir gibi!

                                               Güneş Aydoğan

 

ÖNEMLİ NOT: Okurlarımdan arayanlar; bazı belediyelerin emeklilere dönük sosyal hizmet alanları düzenlediği ve ücretsiz çay verildiğini belirtirken, Ereğli'de ise yerel seçimlerinden bir gün sonra  belediyenin kiracısı olan tüm çay bahçelerinde çayın 75 kuruştan 1 liraya çıkarıldığına dikkat çektiler. Muhataplarına duyurulur.