Her sene maçlar başlarken o sene bu sene diye hedefe konulan hasret, nihayet bitti.

Halbuki bu sezonun başlangıcı çok sancılı olmuştu.

Söylediklerine göre, lige devam edebilmek bile neredeyse imkânsız hale gelmişken, sıkıntıların bir anda aşılması! Sonunda şampiyonluğa ulaşılması, bu başarıya tartışılmaz bir başka anlam kattı.

Eli değen, emeği geçen, çorbada tuzu bulunan herkesin yüreğine sağlık.

....................

Kasaba ve kasabalı için spor müsabakalarının, özellikle futbol maçlarının önemi heyecanı her zaman çok yüksek olmuştur.

Tam adı Ereğlispor olan kasabanın takımı, çok uzun yıllar öncesinde de 3. Profesyonel Lig dedikleri kulvarda yarışmıştı. Hatırladığım kadarıyla fabrika sahasında mahşeri kalabalıkta oynanan ilk maçının hakemi de o zamanlarda ülkenin en önemli ulusal hakemlerinden birisi İhsan Türe olmuştu.

Amatör ve profesyonel olarak ayrılan sporun içerisindeki günümüz profesyonel futbolu için sporun dışına taşmış haliyle öncelikleri para, sermaye, yatırım, bilançolardaki kâr zarar hesaplarının büyük önem kazandığı ayrı bir kulvardır tanımını yaparsak bazı şeyleri kısa yoldan anlatmış, sohbetimizin ana konusunun da dışına atmış oluruz.

.............................

O zamanların kasabasında amatör futbolun ruhu ve heyecanı, en masum, en saf haliyle mahallelerde ve semtlerde kurulan futbol takımlarında oynamakla başlardı, buradan sonraki hedef kasabanın temsil edildiği kasabanın gururu futbol takımlarına ulaşabilmek olurdu.

Kasabada amatör futbolun lokomotifleri 50 li yıllarla birlikte ebedi dost, ezeli rakipler Göztepe ve Güneşspor olmuşlardır.

Bu iç rekabet, profesyonel futbol takımlarını bile kıskandıracak imkanlara sahip, devşirme oyuncularla donatılmış, kasabalının ‘’Beslemeler’’ diye isimlendirdiği bir rakip ortaya çıkıncaya kadar yıllarca sürdü.

Beslemeler! hem ekonomik, hemde sahadaki gücüyle tartışılmaz bir üstünlük yakalayınca, kasabanın takımları da aklın ve mantığın emrine uyarak güçlerini birleşip tek vücut olarak mücadeleye devam etmek zorunda kaldılar.

Bu orantısız, yarı profesyonel güçle mücadele, kasabanın fedakâr abilerinin yanına, mahallelerden toplanan gönüllü gençlerin takviyesiyle sürdürüldü.

İflah olmaz bir hırsla büyüyen amatör ruh, kasaba sevdalılarının fedakarlıkları, destekleri ile kasabanın dışında da bölgenin yarı profesyonel futbol takımı olarak nitelenen ‘’Beslemeler’e’’ karşı, geri dönülmez mutlak bir üstünlük sağlayınca kasabanın çocuklarına 3. Lig’in yolu açılmıştı.

......................

Sporun temeli olan amatör mücadele çok kıymetlidir, çok değerlidir.

Sürdürülebilirliği, aşkla sevdayla mümkündür.

İşte o nedenledir ki 1896 yılında Atina’da başladığı bilinen Dünyanın en büyük spor organizasyonu, rekorlar mücadelesi olimpiyatlarda tek bir kuruş para ödülü yoktur.

Amatör Spor karşılıksız sevmektir birlikteliktir beraberliktir dayanışmanın en anlamlısıdır. Hele bizim gibi kasabalarda bu birliktelik başarı da getirirse, ortak payda olur, en önemli kaynaştırıcı en yapıştırıcı duygu oluverir.

Kasaba yıllar sonra bir kez daha bu başarıyı yakaladı bu duyguları bir kez daha yaşıyor.

...............................

Amaç, niyet ve hedef.

Birleşmek, çoğalmak, mücadeleye inananları bir arada tutmak olması gerekirken,

Siyaseten veya başka bir nedenle tek başıma kalsam da mücadeleye devam edeceğim demeyi marifet saymak kendine olan güveni değil, çaresizliğin bir ifadesi olarak kabul edilse bile,

Adet olduğu üzere hafta sonu şampiyonluk tacı giyilip şampiyonluk turu atılacak. Kasaba iliklerine kadar hak ettiği bu coşkuyu doyasıya yaşayacak.

Şimdi,

Madem birlik, beraberlik, ortak payda, coşku diyoruz.

Geçmişe vefa, hatıralara saygıyı günümüzle birleştirmek böyle zamanlarda çok daha fazla değer kazanır daha fazla kıymetli olur.

O zaman, bu duygunun öyle veya böyle her gün biraz da azaldığının acı gerçeğini de bilerek.

Kasaba futbolunun bugünlere taşınmasında terini akıtanları, emeği geçenleri bu haftaki tur maçına davet etmeliyiz, geçmiş fedakarlıklarını, hizmetlerini hatırlayıp vefa örneği göstermeliyiz.

Birkaç isim vermek gerekirse Ahmet Çınarer, Göker Ekren, Hikmet Kof, Erol Güven, Yılmaz Karakuş, Yılmaz Günaydın, Halit Alaylı, İlyas Kun ve daha fazlası, isimlerini kasaba futbol Tarihine kazıtmışlardır.

Yaaa, evet doğrudur vefa göstermek gerekir, bak o da vardı şunu da unuttuk derseniz uğraşmayın bunun en önemli tanıklarından birisi futbolcu olarakta içlerinde bulunan Şafak Erel orada, size ziyadesiyle yardımcı olacaktır.

Bir gün dahi olsa, her türlü olumsuzluğu bir kenera bırakıp şu 67,5 ruhunu ahaliye yaşatabilmek için.

Tur günü, en isabetli zaman değil midir?

Nuri Öztürk / Kdz Ereğli.

Thumbnail I M G 0943