Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi’nin Kandilli’deki bazı lojmanları satışa çıkarıldı. İlk partide 17 lojmandan 5 i satıldı. Alanlar arasında sıkı Kandillililer de var. Kandilli’deki lojmanların elbette ki Kandillililer tarafından alınmasından en çok mutlu olanlardan biriyimdir.
O ruhu Kandilli’nin suyunu içenler çok iyi bilir.
Bildikleri için onca parayı bastırıp eski lojmanları satın almışlardır.
Hepsine hayırlı olsun.
Umarım, binaların özünü koruyarak aynı tek katlı yapıda bırakarak onarırlar da içinde öyle yaşarlar.
Çünkü TTK lojmanlarının mimari yapısıyla Kandilli özeldir.
Bu özelliklerinden dolayı Kandilli destanı vardır.
Anılarda da hep yaşayacaktır.
**
Satış listesine bakıp TTK’nın Armutçuk sosyal tesislerini gördüğümde içim cız etti. Eski adı Mahdut Mesuliyetli Ereğli Kömürleri İşletmesi (EKİ) olan TTK’nın ilk işçi sosyal tesisleri 92’deydi. 92 denilen mevkide (Sonradan Hema’ya rödevansla kiralanan Alacaağzı tesislerinin bulunduğu alan) sinema, fırın, yatakhaneler, banyolar, yemekhane ve parklar bulunuyordu. 92’deki binalar miladını doldurunca orman içinde satışa çıkarılan bu binalar inşaa ettirilmişti.
Hey gidi yıllar hey!
Şu anda “Sattım sattım” diye ilan edilen sosyal tesislerin üniversiteye devir edilmesini sağlayarak kapısına da “Metalurji Fakültesi” yazabilmek için az mı mücadele vermiştik 1992 yılında.
Ne büyük heyecan yaşamıştık.
Ha bu arada bu binaların nasıl fakülte kurulması için gündeme getirildiğini de, tarihe bir not düşmek adına yazma sorumluluğunda hissediyorum kendimi.
Daha sonra Bülent Ecevit Üniversitesi olarak değiştirilen Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nin kuruluşunda, fakülteler o dönem milletvekili olanlar arasında kapış kapış bölgesine kaydırırken Kdz. Ereğli dışlanmıştı. Evet evet dışlanmıştı. Bunun sebebi de, seçilmiş bulunan 7 milletvekili arasında bir tek Ereğlili yoktu ki.
Bu haksızlık karşısında tüm Ereğli basını toplumsal konularda bir olunması gerektiğinin güzel örneğini sergiledi. Tüm gazeteler her gün “Neden Ereğli’yi dışladınız?” sorusunu gündeme taşıyan haber ve yorumlarıyla milletvekilleri ve ilçe başkanlarını sıkıştırmaktan vazgeçmedi.
DYP’nin milletvekillerinden Necdet Yazıcı bu haksızlığı itiraf etmekten hiç kaçınmadı ve yerel basının yazdıklarını dönemin Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan’a ileterek “Gel Ereğli’ye basına açıklama yap” dedi. Toptan DYP Kdz. Ereğli ilçe binasında basının karşısına geçerek, dağıtımı gerçekleştirilmiş fakültelerin sanki binaları varmış gibi “Ereğli’de bina yok. Bulun binayı kuralım fakülteyi” deyip gitti.
O toplantıyı izleyenlerden ve DYP’li olarak tanıdığım biri olan ve Kandilli Neyrendereli Ahmet Yılmaz yanıma gelerek “TTK’nın sosyal tesislerini önersene” dedi.
Ahmet’in o yoğunlukta söylediği görüşünü ilk anda tam anlayamadım. Ancak daha sonra değerlendirdiğimde ise içimden “Ahmet haklı” dedim. Hemen TTK Armutçuk Müessese Müdürü Osman Pekin’den bu tesisler ile ilgili metre karelerine varıncaya kadar ayrıntılı bilgiler aldım.
Ve Kdz. Ereğli’nin fakülte konusundaki bina sorununa çözümü Ahmet Yılmaz’ın önerisini haber merkezinin mutfağında pişirerek Gündem Gazetesi’nde yayımladım.
Bu öneri çok tuttu. Bütün meslektaşlarım Ereğli’nin haklı bir talebinde birlikte sonuç alabilmek açısından Kandilli’deki TTK Sosyal tesislerinde fakülte kurulması görüşünü sürekli gündemde tuttular.
Ancak endişelerimizden biri dönemin Belediye Başkanı Ruhi Cöbekoğlu idi. Çünkü, meslek yüksek okulunu Alaplı’ya göndermek ile suçlanan Cöbekoğlu, Ereğli yerine Kandilli’nin gündeme getirilmesine evet der miydi?
“Evet” dedi Cöbekoğlu’da. Elbette bu evet kararının altında Ereğli’ye yapılan bir haksızlığın üzerine çözüm üreterek gidilmesi vardı.
Tabi bu dönemde sık sık Kandilli’ye gidip gelerek binaları merak edenlere gösterirken, Merhum Gazeteci Şadan Sönmez’in sözünü hiç unutmam. Kandilli yolunda minibüste gülüp bana da bakarak “Ya dedi bir deli kuyuya taş attı, cümle alem bir oldu çıkaramıyor!”
Bu sürecin tümünde en önde hep Milletvekili Necdet Yazıcı oldu. Yazıcı, bu binaları gezdiğinde çok sevindi ve gözlerinden mutluluk ışıkları aktı.
TTK’dan bu binaları devir alıp ZKÜ devir edecek bir formül olarak geliştirilen Kdz. Ereğli Eğitim Vakfı’nın kuruluşunda, Armutçuk Belediye Başkanı Mehmet İpekçi, TTK Armutçuk Müessese Müdürü Osman Nuri Pekin’in de yer almasının asıl sebebi de budur.
Sonraki süreç can yakıcı.
Güneşli ve Ereğli’de okul açılışı sonrasında Kandilli’deki bu binaları görmeye gelen Milli Eğitim Bakanı Sayın Köksal Toptan “olmaz!” deyiverdi.
İşte o an Bakan’ın ağzından çıkacak “peki” sözüyle moral bulup sevinç çığlıkları atmaya hazır olan kitle ve bu işe gönüllü olarak emek veren gazeteciler yıkılıverdi.
O an unutulmaz!
Oysa ne hayaller kurulmuştu!
TTK’nın satış listesinde o binaları görünce çeyrek yüzyıl geriye gittim birdenbire.
25 yıl önceki hayallerimiz yine bölgemiz içindi.
O günlerden bu günlere geldiğimizde, “olmak ya da olmamak” noktasında çırpınan Kandilli’yi görüyorum.
Oysa ne kadar alacağı var?
Ve de herkesten.