Amatör ve profesyonel 30 yılı aştık biz de bu meslekte.
Şaka gibi!..
Turan Kayalı'nın "Kandilli'den haber gönder" sözü ile kenarından adım attığımız bu mesleğin göbeğine düşeli bile 20 yılı geçeli çok oldu.
Ereğli Memleket'in 1991'de kepenkleri kapatıncaya kadar ki süreci ve ardından Gündem Gazetesi'nin ilk emekli ettiği gazeteci ünvanıyla televizyonculuk dünyasında ERT'nin kuruluş öyküsünde yer alış mecarası.
Ardından da tarihler 1 Eylül 1995'i gösterdiğinde kapısından girdiğim Gazeteniz Önder.
Ve bugün 22 Nisan 2010?
Yıllar yılları nasıl da kovalamış.
Ve o yılların içinde neler saklı.
Acı yaşananlar kadar tatlı olaylarımız da var.
Acılar, baskı, tehdit, saldırı, mahkemeler  ve dört bir taraftan yok etme ve sindirme hareketleri.
Çeteler de cabası.
Kara mizahı da, bir yazımdan dolayı şikayetçi olanın nü-fuzlu gücüyle evime baskın yapılıp bir hırsız ve katil gibi gözaltına alınmam.
Yıllarda çok şey saklı.
Ve tüm bu zorluklar karşısında direnen meslek aşkı.
Ardından gelen de bir yığın ödüller.
Belki sessizliğin içinde saklı gönül alkışlarının çokluğu.
22 Nisan 2010 ha!..
Kim derdi ki, kuruluşunda olmadığım bir gazetenin 15 yılına imza atacağımı?
Arşivler ispiyoncu.
Arşivler açık.
Arşivler bana göre her biri bir çiçek.
İşte bu gazetenin arşivleri bir gün konuşacak.
Hangi konuları gündeme taşımış.
Ve ne için mücadele ortaya koymuş bunlar gün ışığına yeniden kavuşturulacak.
Önder'in yayın politikasındaki toplumsallığın hazzında çokları yıllar sonra da buluşacak.
Benim ve benim gibi çalışan tüm Önder emekçilerinin onur sayfaları arşivlerde saklı çünkü.
Bölgemiz için.
Madenciler için.
Erdemir emekçileri için.
Su için.
Termik santrale karşı duruş için.
Ve her şey için Önder'in arşivleri konuşacak.

56 yaşına merhaba demişim de haberim yok desem inanmazsınız.
Ben de inanmıyorum ki.
Torun sahibi bir gazeteci olarak, elbette söyleyeceklerim çok.
Ama bugün doğum günümüz.
Bugün hoşgörü var.
Bugün meslek aşkımıza yeni heyecanlar katmanın diriliği var.
Bugün gazetecilik görevini yerine getirmenin şekerimsi  tadıyla, yanına bir de orta kahve söyleyip anılara kısa da olsa bir yolculuk yapmak var.
Bugün ÖNDER de bayrağı teslim aldığım noktadan daha ileriye taşımanın ve yanına da kardeş kuruluşlar katmanın morali de var.
Önder hep ses verdi.
Daha çok ses verecek bundan sonra.
Ve her alana da yayılarak.
Bugün bizim doğum günümüz.
Su da var, şeker de var, un da var.
Helvayı da beraber yapacağız  "BİZ"  bize?