Yavaş yavaş ve alıştı alıştıra alınan mesafelerin son fotoğrafı İskoçya’daki Edinburgh Havaalanı’nda ortaya çıktı.

Değişim taaaa İskoçya’ya kadar uzandı.

Para birimlerinin yazılı bulunduğu tabelada, Türkiye’nin adı  “New Turkey” olarak yer almış.

New Turkey!

Yani; “Yeni Türkiye”.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu  Türkiye Cumhuriyeti ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin önlerinde artık “yeni”var.

Etiketli dil meraklıları “New Turkey” de diyebilir.

Hayırlı olsun!...

 

Ne tesadüf ne tesadüf…

AKP iktidarı Türkiye’nin önüne “Yeni” ünvanını oturtup  yerleştirirken, ana muhalefet de Cumhuriyet Halk Partisi’nin ön ismi olarak “Yeni”  sözcüğünü koymuyor mu?

Koyuyor!

Oluyormuş bak.

İşbirliği yapabiliyorlarmış.

Hem de  “Yeni” koyma konusunda.

Nasıl da koydular?

 

Bu koyma tezgahı 2003’de AKP’nin eski  liderinin siyasi yasağının kaldırılması operasyonu ile başladı ve ardından ‘kayıkçı kavgaları’ numaraları devam etti.

Şimdi açığa çıktı her şey.

İktidarın niyeti açık zaten.

Vallahi de billahi de hiç saklamadılar, saklamıyorlar.

İşi zorunlu “Osmanlı” alfabeye  kadar sürüklediler.

Ya ötekiler?

“Yeni” meraklıları?

Dersim’de koydular yeniliklerini…

Özür bile dilediler.

Atatürk'ün kurduğu koskoca CHP'nin önüne “Yeni” sözcüğünü yapıştırarak “Türkiye’yi dizayn” projesinde verilen görevi yerine getirdiler.

Aferin (!)

Hayırlı olsun (!)

Pardon ya; ne olacak şimdi?

Biz ne yapacağız?

 

**

 

akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

                               -nazım hikmet-