Nasıl ise sordular “Cumhurbaşkanı adayın kim, kimi önerirsin?” diye.

Benim tercihim bayan…

Bu ülkeye bir bayan eli değmeli!

Şefkatli,

Sevgi dolu

Huzur veren bir  kadın eli istiyorum ben!

Bize; böyle bir el gerek.

Ülkemizin en büyük ihtiyacı işte bu.

Şaibesiz bir el,

Geçmişi de temiz,

Kültürlü,

Esprili,

Sanata değer veren,

Doğayı koruyan,

Kirli ilişkileri girmemiş ve girmeyeceği güvenini veren,

Demokrasiyi araç olarak görmeyen,

Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı,

Ödünsüz Kuvayı Milliyeci, 

Misak-ı Milli ise olmaz  olmazı,

Irkçılığa ödün vermeyen,

Laik,

Katılımcı ve çağdaş,

Şeffaflığı katıksız,

Elli yaşından genç,

Vizyonu;  önce insan olan,

Bir kadın eli istiyorum ülkeme.

Partiler üstü olsun.

Toplumu kucaklasın.

Ağzından sürekli sevgi tohumlarına su veren sözler dökülsün.

Gülümsemesi  bile ülkemizdeki gerilimi bir daha dönmemek üzere toprağa gömsün.

Yazsın söylesin.

Hep halkın içinde gezsin.

Dini veya başka duygularını siyaset gibi bir bataklığın içine hiç sokmasın.

Temiz kalsın.

Herkesi de kucaklasın.

80 milyon yeniden birbirlerine “sayın” ile hitap etsin.

“Eğitim, eğitim, illa ki eğitim” desin.

Eşitlik ve özgürlük ilkelerini coğrafyamızın tüm bölgelerine dağıtsın.

Unuttuğumuz gülmeyi bize  hatırlatsın.

İşte ben böyle bir kadın cumhurbaşkanı istiyorum.

Öyle bir cumhurbaşkanı olsun ki, cinsiyetler arasındaki dengesizliğe de son versin.

Ülkemin dört bir yanında sanat ve kültür evleri kurdursun.

Her türlü yolsuzluğun üzerine devletin tüm güçlerini ayrımsız göndersin, hesap sordursun.

Yargıya, askerimize ve medyaya olan güveni yeniden kazandırsın.

“Kişiye özel muamele” ayıbını ortadan kaldırsın.

Protokol ve karşılama müsrifliğini  yok etsin.

“Atamalı Demokrasiye dur!” diyerek tüm kurumlarında  “Ön seçimi” şart koydursun.

Siyasette nasıl alt sınır var ise bir de üst sınırın gerekliğine dikkat çekip “Gençlerin önü açılsın” diye 65 yaş sınırını getirsin.

Partilerde, sendikalarda, derneklerde, muhtarlıkta ve her türlü koltuğa oturanın iki dönem sonra bu hakkını kaybedeceğini oturtsun. Bu koltukların padişah koltuğu olmadığını, olamayacağını gerçekleştirsin.

Öyle bir ana ve vazgeçilmez ilkeler oturtsun ki, bir daha geri dönüşü de olamasın.

Ben böyle bir kadın cumhurbaşkanı istiyorum.

 

Sordular söyledim.

Bu kadın Sanatçı-Yazar Gülse Birsel’dir.

Hemen “Olmazzzzzz!”  diyenler  bile hele bir sindire sindire düşünün lütfen.

Neden olmasın?

Olur olur.

Bu ülkeye hem sanatçı hem de  kadın eli değmeli.

Değsin ki, içimize işleyen tüm kötü ve hastalıklı urlardan kurtulalım.

Ulusça temizlenelim ki;

Türkiye sevdamızda 80 milyonu buluşturalım.