Mavi bayraklı Kapuz plajında eylem varmış.
Plajda eylem mi olur?
Olur olur bal gibi olur. Hatta olmuş bile.
Nerede eylem orada toplumsal bir sorun vardır.
Kapuz’daki de öyle olmuş.
Hem de anlayabilme kapasitesi olanlara özel.
Vurucu.
Ses getirici.
Çevreyi korumadaki sorumluluklarımızı vurgulayan bu eylemde, duyarlı vatandaşlar sahile atılan pet şişe, sigara izmariti ve diğer çöpleri elleriyle toplayıp sergilemişler.
Asmışlar pet şişeleri.
Görsün o plaja gelip gidenler.
Belki o çöpleri bırakanlardan biri ikisi utanır.
Ayıbını görür de, ehlileşir !
Hani bir söz var “Nasıl bulmak istiyor isen öyle bırak” diye.
Bu sözün okuyup da anlamının farkına varmayan çevre düşmanları denize gidip de hem o sahili kullanıp hem de geride nasıl pislik bırakırlar ki.
İnanın bir araştırılmış olsa, o çöpleri bırakanlar okuma-yazma bilmeyenler değildir.
Onlar utanır.
Bir yerden bir söz gelir diye bırakın geride çöp bırakmayı, kirletmeye utanır.
Ama gelin görün ki, doğayı kirletenlerin çoğunluğu cahil olanlar değil.
Mektepliler.
Görüp görmüşler.
Bir gün Kestaneci tepesinde fotoğraf çekmeye gittiğimizde, o çöpleri, şişe kırıklarını gördüğümüzde içimiz acımıştı.
Tanıyıp bildiğimiz ve kelli felliler de orada muhabbet yapıyorlardı.
Az sonra gittiklerinde baktım ki, tüm yiyip içtiklerini öylece bırakmışlar.
Oysa, çöp konteynırı 10 adım kadar uzaklarındaydı.
Dedim ki, “Bunlar böyle yaparsa”.
Sanal alemde dolaşan bir fotoğraf var. O fotoğrafta oturan bir ayı “Ben bile çöp bırakmıyorum doğaya” diyordu.
Ayı bile çöp bırakmıyor ama uygar olduğunu iddia eden insan bırakıyor.
Hem de öyle çöpler bırakıyor ki, doğanın yok edemediği ürünleri.
Kırıp attığı şişe parçalarını.
Yani, içindeki tüm irinlerini.
İnsanın doğaya en çok zarar veren canlı olduğunu söyleyenler haksız mı?
Hayır! Tam aksine yaşamımızın somut bir gerçeği.
İnsanoğlunun bu büyük ayıptan kurtulması ve hatta kurtarılması için doğa severler sesini yükseltmeli.
Bağırmalı.
Bu suçu işleyenlerle her platformda mücadele etmeli.
Kapuz’daki bu güzel ve anlamlı eylem yayılmalı dalga dalga.
Tüm alanlara.
Yine Ereğli sahilinden bir örnek.
Vatandaşın biri oturduğun bankı çekirdek kabukları ve cola şişeleri ile bırakan bir ailenin yanına yaklaşmış ve “Biliyorum ki sizin evinize ekmek getiren babanız çöpçü değil. Çöpçü olsaydı bu çöpleri siz bırakmazdınız.”
Ne de güzel söz.
Diyoruz ya; anlayana.
Ha bu tür uyarıların riski de var.
Hemen “Sana ne lan!” diyebilecek bir ayı sürüsüne rastlayabilirsiniz.
Başınıza katmerli bir bela da musallat olabilir.
Olsun!
Bu çevre düşmanları ile herkes kararlı bir mücadele ettiği takdirde türü azalabilir.
Ayılara/ayılıklara hayır!
Herkes için.
Geleceğimiz için.
Yaşam için.