Dün sabah ne yaptınız?
“Aaaa ne yaptım sahiden” diye düşüneniz bile vardır?
Ne demişler, “Ben öğleyin ne yedim onu bilmiyorum ki, siz tutmuş dün sabah ne yaptığımı soruyorsunuz?”
Soruya soruyla yanıt verenler de; “Siz ne yaptınız?” diyebilir.
Benim yanıtı hazır; fındık topladım.
Çocuk iken yaz tatillerinde Sinitli Köyü’ndeki arazilerimizde fındık da toplardık bizler de herkes gibi.
Aradan en az yarım yüzyıl geçmiş o yıllardan bu yıllara.
Ne zormuş fındık toplamak.
Sabahın güneşini yemeden gireceksin tarlaya ve başlayacaksın dallarından dökülmeye başlamış fındıkları tek tek toplayıp çuvallara doldurmak.
Dalların arasında dans!
Eğil kalk!
Yan yat!
Düş!
Dökülenleri de topla!
Ey Allah’ım, bu zormuş!
 
Hazır beleş güneşi de bulmuş iken güneş banyosu da yapayım diye üstüme çıkardım çıkarmasına ama uyarı geldi hemen “Giy hemen üstünü bakim. Her tarafın kabarır ha!”
Emir demiri her yerde kesmiştir.
Giydik üstümüzü.
Uslu çocuk olup devam ettim fındık toplamaya.
Yok abi yok bu iş bize göre değil.
Ama…
Şimdi binlerce emekçi tarlalarda fındık topluyor tek tek.
Çuvallara doldurup taşıyor.
Hem de güneşin altında yanarak.
Çukurovanın pamuk işçileri gibi çalışanların yevmiyeleri de kuş kadar.
Tarla sahibi dertli, işçi dertli.
Fındığın bakımını yap para, gübrelere para, toplat para, kurut para, çuvalla para, teslime götür para…
Her şey para da, ya tahsilat?
Para etmiyor ki fındık üreticide.
Çok fındığı olana belki üc beş kuruş kalıyor da, öyle birkaç toncuk fındık üreticisi eğer ki işçiliğini kendi yapmaz ise elde koskocaman bir nacar kol saati kalıp, üzerine bir bardak soğuk su içiyor.
Bunun ötesi hikaye!
 
Dün sabaha yeniden dönersek, toplamayı başardığım bir tek fındık ağacı ile cebelleşirken fındık üreticileri ve emekçilerini düşündüm.
Yazık!
Ne aldıkları ne de verdikleri para.
Para pul!
Pul olmasına pul da, dövizin almış başını gidiyor.
Nereye kadar?
 

GÜNÜN HABERİ:

Kampanya başlatıyoruz; Devletimizin içinden geçtiği ekonomik krizde tasarruf tedbirleri çerçevesinde, işlevsiz 600 Milletvekilinin maaşları, öğretmen maaşlarının seviyesine düşürülmesini talep ediyoruz.
Ne dersiniz ?
Yetmez mi?
Yoksa…
Asgari ücrete mi düşürülsün.
Nasıl olsa, salla başını al maaşını.
Oh ne ala!
“Bir ellerinde ayna, diğerinde de cımbız” nasıl olsa.
Bakıp bakıp kıllarını çekerler.