Bir marketin camında gördüm “ekmek 50 kuruş” yazısını.

Bir başka mini markette de “ekmek 75 kuruş” yazıyordu.

İlginç.

İlginçliği şu:

Ereğli’de ekmek kaç Lira?

1 Lira.

Peki kaç gram?

250 gram.

Yani, bir kilo ekmek 4 Lira…

 

Mudurnu’da CHP’li belediye var.

O belediyenin taş fırınında pişirilen ekmekler 600 gram ve 1 Lira.

Hem taş fırın, hem 600 gram ve hem de 1 Liraya ekmek satan Mudurnu Belediyesi, bu halkçı politikası ile piyasayı regüle ederek vatandaşını koruyor.

Peki Ereğli’de fiyatlar niye böyle?

 

Sebebi şudur efendim.

21 yıl önce Ereğli Belediyesi CHP’liydi ve  halk ekmek fırını da ekmek üretip, piyasayı dengeliyordu.

Ta ki, 1994’de belediye ANAP’a geçinceye kadar.

ANAP’lı belediye önce temizlik işlerini özelleştirdi, solcu işçi temsilcilerini işten attı ve ardından halk ekmek, tanzim satış mağazasını kapattığı gibi, belediye otobüs seferlerini de kaldırdı.

İşte böyle oluştu tekelci anlayış.

CHP’li belediye gidip de ANAP’lı belediye gelince şehrin şaftı kaydı.

Kayış o kayış.

 

Ekmek ve ulaşım da yaşanan tekelci anlayışı değiştirerek halktan yana politikalar üretmesi gereken yerel yönetimlerdir.

 

Bizim belediye de, Mudurnu’daki bir ekmek fabrikası açsa ve 30 tane otobüsü de sefere alıp indi bindi 1 lira yapsa, ilçe halkı nefes alır.

 

Olur mu?

 

Ama…

 

 

Hani bir söz var; “Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok” diye.

Keşfedilmiş çünkü.

Var olan bilgileri paylaşmak aklın emrettiği yön.

Buna “ortak akıl” da diyorlar.

Ne güzel bir söz; ortak akıl.

Bilgileri bir araya getirip harmanlamak ve konulara göre en mantıklı yolu bulmak.

Sonrası?

O kolay.

Hele ki ortak akıl noktası bilinci öne çıksın.

Kazanan toplumdur.

Halktır.

Halk demek de, biz demektir.

Hepimiz…