Şaka maka seçim günü geldi ya.

Ortada seçim havası yok ama geldi de çattı işte.

Yumurta tavuğun şeyinde!

Hadi bakalım adaylar.

Hadi bakalım fanatikler.

Hadi bakalım tüm düşüncelere eşit mesafede olması gerekirken militanlığa soyunan gazeteciler.

Hadi bakalım proje yazılımcılığını kimseye bırakmayan siyaset mühendisleri.

Hadi bakalım seçmenler.

14 Mayıs akşamı ne olacak?

Cumhurcular “biz” milletçiler ise “ilk turda bu iş tamam” derken, halk ise gerçek anlamda ortaya pek renk koymuyor.

Büyük bir sessiz çoğunluk var gibi.

Sebep?

Sebebi mi, adayları genel başkanların belirlediği bu antidemokratik ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değil ki.

Dayattılar “bunu seçeceksin!” diye.

“Seçmiyorum!” diyenlere ne laflar ne laflar.

En usturuplusu “hain!”.

Peki… şimdi 14 Mayıs akşamı sandıktan Muharrem İnce ile Sinan Oğan çıkarsa ne olur?

Hemen “saçmalama” dediniz bile.

Ya çıkarsa diyorum ya?

Bu iktidar ve muhalefet toptan gider mi?

Gitti!

Muharrem İnce ile Sinan Oğan’ın ikinci tura kalıp yarıştığını bir an hayal edin.

Allah’ınızı severseniz bir söyler misiniz;: Türk siyaseti nefes alır mı almaz mı?

Yani, toptan temizlik!

Sıfırdan.

**

Bir arkadaş ile seçimler üzerine  sohbet ederken “ben Sinan Oğan’a vereceğim oyumu” dedi.

Bir başkası ise “aday olarak Anıt Kabre giden tek aday Muharrem İnce. Atatürk’ten söz eden bile yok. Benim oyum İnce’ye” diyenleri de duyuyorum.

Olmaz olmaz ama ya olur ise!

Siz seyreyleyin o hali.

Ya, iktidar ve muhalefet bu konuda bir araya gelip “seçime hile karıştı” diye iptalini  isterler mi? Yoksa, “bu demokrasinin kazanımıdır, halk bize güle güle” dedi diye sonuçlarını sineye çekerler mi?

Size göre hangisi olur bilemem ama; benim görüşüm kesinlikle ve kesinlikle iktidar ile muhalefet bu seçimlere uzaylıların karıştığını iddia ederek, seçim iptali için her türlü filmi çevirirler.

O koltuklar bırakılır mı?

Dünyanın neresinde milletvekili emekliliği var ya.

Bir dönem milletvekilliği yapıyorsun, ayrıca her ay 52 bin lira emekli maaşını cebe indiriyorsun.

Siyaset geçim kaynağı.

**

Şimdi; “iktidar ve muhalefetin toptan ve bir daha gelmemek üzere gitmesidir” görüşüne katılan var mı, yok mu?

Yok ha!

Tüh bize.

Desenize, İnce ile Oğan sandıkta çıkamayacak.

Desenize, şu kısır döngüye yine mahkumuz.

Desenize, EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ GENEL BAŞKANLARIN olarak kalacak.

Tüh bize!

Atatürk saltanatı yıktı ve bize Cumhuriyet armağan etti ama,  biz  o Cumhuriyeti Genel  Başkanların saltanatına teslim ettik.

Yani emaneti koruyamadık.

Yani, bu dayatmalara karşı yine tıpış tıpış sandığa gidip Cumhuriyet’i ağlatacağız!

Aferin bize!