Sabah erkenden bir kalktım ki telefonumda bir mesaj.
Genelde TSOden gelir günün ilk mesajları. Ki korkarım TSOnun mesajlarını okumaktan. Çünkü TSO mesajları ölümü hatırlatır bana. Üyelerinini ve üye yakınlarının ölümlerini bildiren TSOnun mesajları ile sonsuzluğa uzananların çetelesini tutup durarız işte.
Ama öyle değilmiş.
Mesaj AKP Milletvekili Fazlı Erdoğandan.
Ruhum açıldı sabah sabah yazdıklarından.
Başarılı bir gün diliyor, ekonomik bir sıkıntım olup olmadığını soruyor, devlet dairelerinde yarım kalan herhangi bir işimi soruyor, gönderdiği hediyelerden mutlu olup olmadığımı soruyor, yazdığım yağ ve börek kokan yazılardan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor mesajında.
Ah ne mutlu oldum ne mutlu oldum.
Çok sevişiriz Fazlı Bey ile.
Ksıkanırlar bizi de, çaktırmayız.
Günü çok iyi başladım.
Allah işimizi yine düzgün getirecek.
Derken bir telefon.
Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen arıyor.
Ne var ne yok? Bu akşam beni ağırlayacak mısın? diye sordu.
Ne demek lafı mı olur.
En son o ısmarladı yemekleri, şimdi sıra bende.
Bir muhabbet bir muhabbet.
Muhabbeti severim. O da çok sever.
Bizim muhabbetlerimiz geniş boyutludur.
Sınırsız ve renkli.
Akşam buluşmak üzere sözleşirken, Erdemiri öven yazılarımı ilan panolarına büyüterek astırdığını söyledi.
Rakı içeceğiz bu akşam.
Nerede diye sormayın kimseye söylemem.
Yağcı takımını sevmiyoz biz.
Biz bize takılıyoz.
Şu güzel güne bakar mısınız?
En sevdiğim iki kişi aradı.
Biri Fazlı Erdoğan ile diğeri de Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen.
Güç bendeeee!!!!
Kapıdan çıktım ve çarşıya doğru hareket edeceğim ki, görüntülü telefonumda bir uyarı.
Eyvah dedim.
Şu seçimlerde kaybettirmek için çok uğraş verdiğim ve bir türlü sandığım dibine çakamadığım Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık aramış.
Aramam ki.
Bana ne.
Şimdi beni transfer etmeye falan çalışır.
Olmaz.
Satılık mıyız biz?
Ne hali varsa görsün.
Onca dostu var.
Seçimlerde tüm medyanın desteğini alıp da sandıktan zorla çıkmış bir başkanın yanında ne işim var.
Olur mu?
Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna.
Benim sevenlerim var.
Fazlı Bey ile Oğuz abimle aramıza da kimse giremez.
Heyt!..
Biz bu akşam önce Oğuz abim ile buluşacağız ve sonra da Fazlı Bey ile dertleşeceğiz.
Aradan çık Kayseri.
Gölge etmeyin.
Biz halimizden çok memnunuz.
Herkese yağ ve herkese bal ile bu işi idare etmeyi öğreneli çok oldu.
Yaşasın.
Kıskananlar çatlasın.
Bana ne milletin derdinden.
Bana ne dost doğru söylermiş atasözlerinden.
Bana ne dünya?
Bana ne kelebekler?
Bana ne!..
Şimdi düzeni düzme zamanı.
Düzen düzüyor nasılsa.
Düzeni eline alanın düzme hastalığına ben niye geç katıldım ki?
Eeee, çok ekmek yiyince insanı kafası pek çalışmazmış.
Azıcık protein çok iyi geldi.
Aklını kullanacaksın aklını.
Hay böyle geç gelen aklın?!!