Ali Bey göndermiş ta Mersin’den. Bu alıntının sonuna bireysel düşüncelerini de eklemiş ama ben orijinal şekliyle sizlerle paylaşmayı daha doğru buldum.

İleti şu:

MASUMİYET.. 

Tarih MÖ. 4'dü..

Atinalı Praksiteles döneminin en önemli heykeltraşıydı..

Yekpare mermerleri inci gibi işliyordu..

İstanköylüler(Kos) kendisinden bir Afrodit heykeli yapmasını istediler..

Masumiyetin sembolü bir tanrıça..

Praksiteles bu isteği kabul etti..

Afrodit heykeli için model aramaya başladı..

Bir gün bir arkadaşıyla bir akşam vakti sahil kenarında şarap içiyordu..

Biraz uzakta rahibeler denize giriyordu..

Praksiteles bir yandan arkadaşıyla konuşuyor, bir yandan rahibeleri izliyordu..

Bir anda gözleri faltaşı gibi açıldı..

Rahibenin biri çırılçıplaktı..

Diğerleri elbiseyle denize girerken, tek o soyunmuştu..

Büyüleyici bir bedeni vardı..

Praksiteles o an karar verdi..

Afrodit heykeli için bu genç kadın model olmalıydı..

Ertesi gün manastıra gidip, bu rahibenin heykelini yapmak için izin istedi.

 "Biz karışmayız," dedi başrahibe, "kendisine bir sorun, kabul ederse heykelini yapabilirsiniz."

Praksiteles bunun üzerine genç rahibeyle konuştu..

Onu çıplak heykelini yapma konusunda ikna etti..

Rahibenin adı Phryne idi..

Praksiteles kolları sıvadı, işe başladı..

Heykeli yaparken Phryne'nin hikayesini de dinledi..

Model olarak seçtiği rahibe bir katildi..

Kendisini taciz eden bir adamı öldürmüştü..

Yargılanmış ve hakkında idam kararı verilmişti..

Yargıçlar tam kararı okuyacakken, Phryne'nin avukatı "durun" diye bağırmıştı..

Sonra kızın elbiselerini yırtarak, yargıçlara seslenmişti..

"Bu memeleri yok etmeye razı olacak mısınız?"

Genç kızın büyüleyici bedenini gören yargıçlar yeniden bir toplantı yaparak, idam kararını değiştirmişti..

Phryne'i bir manastırda yaşamaya mahkum etmişlerdi..

Praksiteles bu hikayeden çok etkilendi..

Beyaz ve sert bir mermer kullandı..

Günlerce uğraştı..

Sonunda "hayat kurtaran" o vücudun heykelini yaptı..

Bu  dünyadaki ilk çıplak kadın heykeliydi..

Romalı Plinius çıplak Afrodit'i "dünyanın en güzel heykeli" ilan etmişti

Heykelde tanrıça Afrodit, sol elinde kıyafetini  tutarken, sağ eliyle de cinsel bölgesini kapar biçimde betimlenmişti..

Ancak İstanköylüler çıplak diye heykeli istemedi..

Knidoslular istedi..

Çünkü onlar bu Afrodit'i çok sevmişti.

Sadece onlar mı?..

Tüm Akdeniz..

Heykeli görmek için diğer birçok şehirden Knidos'a turist bile geliyordu..

Çıplak heykel Knidoslular'ın gururu olmuştu..

Bu heykel masumiyetin sembolüydü..

Masumiyet korunması ve kollanması gereken bir özellikti..

Afrodit'i kentin en önemli yerine, iki limana hakim konumdaki tepeye diktiler..

 

*. *. *

 

Aradan yıllar geçti..

Knidos'un görkemli günleri geride kalmıştı..

Kent borç içindeydi..

Bitinya Kralı I. Nicomedes Knidos'u soyup, sömürüyordu..

Gözünü Afrodit heykeline dikti..

Satın almak istedi..

Knidos halkı karşı çıktı..

Bu kez heykel karşılığında tüm halkın borcunu sileceğini açıkladı..

Knidoslular referanduma gitti..

Oylama sonucunda büyük çoğunluk “hayır” dedi.

Masumiyet satılamazdı.