“Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış!”
“Müflis” sözcüğünü geçerek; “Üretim gücü yorulmuş gazeteci , eski haber ve yorumlarını gözden geçirerek güncelleme yaparmış” demiş olsam…
Evet evet dedim bile.
Son dönemlerde çoğu kez eski haber ve yazılarımdan paylaşım yapıyorum çünkü.
Çünkü…
Dün ile bugün arasında ilinti kurduğumda, “değişen bir şey yok!” görüşünde oluyorum.
Ve 30-35 sene öncesi Ereğli ile bugünü karşılaştırdığımda, “Ne kazandık, ne kaybettik?” sorusuna yanıt ararken, “kaybettiklerimiz” o kadar çok ağır basıyor ki!
Dünya öylesine hızla değişirken, ağır sanayi kenti olan Ereğli, neden “kazanmak yerine sürekli kaybediyor” sorusunun öne çıkması gerçekten de çok can sıkıyor.
İşte karıştıralım mı kenarından eski defterleri?
-Türkiye’de havaalanının adı bile bir çok büyük ilde konuşulmaz veya hayal bile edilemezken, Kdz. Ereğli’de havaalanı var mıydı?
Tabi ki vardı!
1992 yılında yaşanan talihsiz kaza sonrası bu havaalanı kapatıldı?
Sonuçta; sonraki yıllarda gelişen teknolojiyle daha da geliştirilebilecek bu havaalanına daha büyük uçakların inmesi mümkün olacak iken, şimdi bu alan cürufun depolandığı alan oldu.
Yani geliştirilmesi gereken hava ulaşımını kaybetti Ereğli.
-1953 yılında hizmete giren Ereğli/Kandilli arasındaki demiryolu hattı 2010 yılında söküldü.
Söküldükten sonra tarihi lokomotifi de kesilip hurdaya gönderildi.
Ereğli’nin Sakarya’nın Arifiye demiryolu ağına bağlanması için yıllar önce yapılan projenin de çöpe atılması ile Ereğli demiryolunu da kaybetti mi?
Eldekini bile koruyamayan Ereğli; hava ulaşımının ardından var olan demiryolu yok edilirken her zaman olduğu gibi sustu mu?
Sustu!
-1993 yılında inşa edilen Kızılcapınar Barajı’nı besleyen Kurtlarsuyu’nun 2008’de sinsice çalınıp Ulutan Barajı’na akıtılması gerçekleşmedi mi?
Ereğli var olan su kaynağını da kaybetmedi mi?
Herhalde!
Hem de açık açık.
Göstere göstere suyu çalınan Ereğli’yi 11 yıl önce hep birlikte izlemedik mi?
İzledik!
**
Peki ne kazandık?
Var olan istihdam mı arttı?
Erdemir ve TTK Armutçuk Müessesesi’nin daha çok çalışanı mı var?
Bir tersaneler bölgesi kuruldu ama öyle bir battı ki, 7 bin işçimiz gurbet ellere ekmek parası kazanmak için yollara düştü.
Niye?
**
“Ekonomimiz gelişti” diyebilen var mı?
Kültür ve sanat işleri ne alemde?
Yeni uydu kentleri mi kurabildik?
Peki sanayi için arsa üretimimiz var mı?
**
Bir kentin gelişmesinin en önemli unsuru ulaşımdır.
Sudur, havadır, topraktır.
Sonuç?
Havaalanı gitti, demiryolu gitti, suyumuz gitti ve havamız da zehir gibi.
**
Soru şu:
10 yıl sonra Ereğli’ye kim nerede görüyor/görebiliyor?
Umut var mı umut?
**
Eski defterleri karıştırıp bugünün koşulları süzüldüğünde, geleceğimiz adına parlak birşeyler görememek gerçek anlamda müsriflikten öteye nedir ki?